Pazartesi 23.07.2012

Okyanusta Altına Hücum

Derin Denizdeki Volkanik Noktalarda Hazineler Yatıyor

Kuşkucular bir keresinde, derin denizde maden çıkarmayı Ay'da hazine aramaya benzetmişti. Ama o dönem bitti. Maden arayıcıları dünya denizlerinin tabanında dağınık haldeki altın, gümüş, bakır ve diğer madenler açısından zengin, dik kayalı yataklar keşfetti. Ülkeler, şirketler ve girişimciler hak iddia etme yarışında. Karadaki azalan kaynaklar ile altın ve diğer metallerin rekor düzeydeki fiyatlarının harekete geçirdiği maden avcıları, numune almakla ve trilyonlarca dolar değer biçilen yatakları incelemekle meşgul. Tom Dettweiler, Florida Tampa'daki Odyssey Deniz Araştırmaları adlı şirketinin maden aramaları hakkında, "Büyük başarı sağladık" diyor. Deniz tabanındaki madenciliğin risklerinin fazla araştırılmadığını söyleyen çevreciler ise alarmda. Sektör buna araştırmalarla, güvencelerle ve iyimser konferanslarla yanıt verdi. Yeni robotlar, alıcılar ve başka gereçler ilerleme sağladı. Gemiler araştırma aygıtlarını ve sondaj aletlerini iple suya indiriyor. Çin, Japonya ve Güney Kore, Atlas, Hint ve Pasifik okyanuslarında maden arıyor. Odyssey gibi özel şirketler Fiji, Tonga, Vanuatu, Yeni Zelanda, Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine yakınındaki volkanik alanlar için yüzlerce başvuru yaptı. Birleşmiş Milletler'in açık denizdeki maden haklarını yöneten Jamaika merkezli Uluslararası Deniz Tabanı İdaresi, kükürt konusunda soru yağmuruna tutuldu. Örgüt yetkilileri, deniz tabanının dünya yüzeyinin yüzde 51'ini oluşturduğunu özellikle vurguluyor. Dettweiler'e göre metal fiyatları yükselirse, "1 milyar dolarlık maden yatağının değeri yüzlerce milyar dolara çıkabilir." Bilim insanları geçmişte derin denizdeki ana servet kaynağının, içinden demir ve nikel gibi yaygın metallerin çıkarılabileceği patates büyüklüğündeki kayalarda olduğunu düşünürdü. Girişimciler 1960 ve 70'lerde bunları çıkarmayı denese de gelirleri, yüksek keşif, çıkarma ve nakliye masraflarını asla karşılamadı. Çok sıcak su püskürten "kara baca" adlı kükürtlü tepe ve kulelerin 1979'daki keşfiyle işler değişmeye başladı. Bacaların dünyanın deniz tabanını çevreleyen 74 bin kilometrelik volkanik yarıklara, beyzbol topunun üstündeki dikişler gibi dağıldığı anlaşıldı. Bilim adamları bunların, volkanik kayalardan çıkan sıcak su, soğuk deniz suyuyla karşılaşınca çöken çeşitli minerallerin yavaşça birleşip tuhaf tepeciklere ve bacalara dönüşmesiyle oluştuğunu buldu. Washington eyaleti açıklarındaki Godzilla adlı baca, 15 katlı bir binadan yüksekti. Günümüzde karadaki madenlerde zengin bakır kaynağı giderek azalıyor. Borudan bilgisayara dek her şeyde bulunan bakır, modern hayatın vazgeçilmezi. Çoğu ticari cevherde sadece binde 5 bakır varken, deniz tabanında yüzde 10 ve üzeri saflıkta cevher bulundu. Dünyada denizaltında madencilik yapmak isteyenlerce ilk hak iddiası 15 yıl önce yapıldı: Nautilus Minerals Papua Yeni Gine'nin deniz tabanında, kükürtlü yapısı nedeniyle ağır sülfit diye bilinen, zengin volkanik cevher kütlesi içeren yaklaşık 5 bin kilometrekarelik sahanın hakkını kazandı. Nautilus 2011'de, güneybatı Pasifik'in Bismarck Denizi'ndeki zengin bir yatağı 20 yıl kiralama hakkı aldı. Tepecik 1,6 km aşağıda. Seneye maden çıkarmaya başlayacak olan Nautilus, mineralleri toplayıp yüzeydeki mavnalara pompalayacak, uzunluğu 8 metreyi bulan robotlar yapıyor. İtiraz edenlere göre madencilik balık yatakları, ada halkı ve ekosistem için tehlikeli olabilir. Derin Deniz Madenciliği Kampanyası adlı uluslararası örgüte göre, volkanik sahalarda daha önce bilinmeyen yüzlerce tür barınıyor. Deniz Tabanı İdaresi'nin Mayıs 2010'da maden arama kurallarını kabul ettiği gün, Çin başvuru yaptı. Çin, Hint Okyanusu yüzeyinin 3 km kadar altındaki yaklaşık Puerto Rico büyüklüğünde, 10 bin kilometrekarelik sahanın tüm sülfit hakları için kurum ile 2011'de sözleşme imzaladı. Ayrıca Çin'in en büyük bakır konsantresi ithalatçısı ve dünyanın en büyük bakır dökümcülerinden Tong Ling geçenlerde, yılda 1 milyon tonu aşkın Pasifik sülfit cevheri için Nautilus'la anlaşma imzaladı. Rusya açık deniz istilasına 2011'de, Fransa ve Güney Kore de Mayıs'ta katıldı. Seul yakın zamanda Fiji karasularında sülfit aramak için de anlaşma imzaladı. Denizbilimci John R. Delaney, deniz tabanı madenciliği kaynaklı çevre tahribatı tehlikesinin sanki gelişmiş ülkelerin açık deniz projelerinden çok, Pasifik ada halklarının karasularındaki projelere yoğunlaştığını söyleyerek, "Ada halkları ekonomileri ve çevreleri hakkında daha endişeli" diyor. Uluslararası Deniz Madenleri Birl iği'nin çevreci kaygı lar ı önemsemeyen başkanı Georgy Cherkashov, artan hak iddiaları için "İlk gelen alır" diyor ve en umut verici sahalar uğruna verilen büyük mücadelenin, "dünyanın son yeniden paylaşımını" simgelediğini söylüyor.
WILLIAM J. BROAD

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.