Bir Rüyanın Kaporası

Göçmenlik sistemine adalet getirecek son yılların en umut verici girişimi 15 Ağustos'ta, Obama yönetiminin kaçak genç göçmenlerin başvurularını kabul etmesiyle başlatıldı. Göçmenler böylece sınır dışı edilme korkusu yaşamadan işe ve okula gidebilecekler. Sınır dışı etme uygulamasını durduran program hem kısıtlı olduğu, hem de ayrıntılı kurallarla belirlendiği için kapsamlı bir göçmenlik reformuyla karıştırılmamalı. Gerek Washington, gerek diğer eyaletlerde kaçak göçmen karşıtlığı yükselişteyken böyle bir reform mümkün görünmüyor. Yine de göçmen düzenlemelerinde ayrımsızlığı gideren, bu insanların topluma katılma yollarını açan her gelişme alkışlanmaya değer. Programa göre başvuru sahibi göçmenler ABD'ye geldiklerinde 16'larına girmemiş, 31 yaşın altında, sabıkasız ve ülkede en az beş yıldır yaşıyor olmalı. Kabul edilenler, çalışma izni verilse bile, yasallaşmayacak. Ancak iki yıllık yenilenebilir tecillerden yararlanabilecekler. Bir tahmine göre Amerika'daki 11 milyon kaçak göçmenin 1.7 milyonu bu düzenlemeden yararlanmaya hak kazanabilecek. Başkan Obama'nın Haziran'da açıkladığı program, milyonlarca göçmenin özlem duyduğu ve hak ettiği yasallaşmanın veya yurttaşlığa giden yolun kapısını açmıyor. Bu yalnızca Obama'nın talimatıyla İç Güvenlik Bakanlığı'nın aldığı ve önceliklerini belirlediği bir karar. Bakanlık böylece herhangi bir tehdit oluşturmayan ve resmi statülerinin olmayışından dolayı suçlanmayı hak etmeyen yasalara saygılı, çalışkan gençlere değil, suçlulara ve kamu güvenliğini tehdit eden diğerlerine yoğunlaşabilecek. Programın yürürlüğe konmasıyla ilgili iki önemli endişe var. Biri programı yürüten Vatandaşlık ve Göçmenlik Bürosu'nun yükle baş edip edemeyeceği. Direktör Alejandro Mayorkas, büronun personel ve eğitime yatırım yaptığını, her başvurudan alınan 465 dolarlık ücretin buna yardımcı olduğunu aktarıyor. Büronun tek kaynağı bu ücretler. İkinci endişe de başvuru sahiplerinin dolandırılma riski. Göçmenlik yasası çok karmaşık; "notarios" olarak bilinen hileci müşavirler de bundan yararlanıyor. Reddedilen başvuru sahiplerinin temyiz hakkı bulunmadığından, özellikle de belgelerinde sahtecilik tespit edilenler, yine sınır dışı edilme riski taşıyacaklar. Vatandaşlık bürosu müracaatçıları eğitmek ve sahtecilikten caydırmak için elinden geleni yapmalı. Bir de yasal statüsü olmayan tüm göçmenlerin kovulmasını isteyen, bundan başka hiçbir şeyi içine sindiremeyenlerin saldırıları var. Programı eleştiren Alabamalı Cumhuriyetçi Senatör Jeff Sessions bu katı tavrın temsilcilerinden. "Bu trajedinin büyüklüğünü ne kadar abartsam azdır" diyen senatör kendi sözlerine uygun olarak abarttıkça abarttı. Oysa onun "suçlu yabancıları" ABD'nin ihtiyaç duyduğu çalışkan gençlerden ayıramaması, bizi gerçek yasal reformlar yerine eksik idari düzenlemelerle yetinmek zorunda bırakıyor.