Demokratik Güney Kore'de Muhalifler İnternette Seslerini Duyuramıyor

SEUL , Güney Kore - Twitter üzerinden devlet başkanına küfreden bir muhalifin Twitter hesabı kapatıldı. Twitter'da tartışmalı bir deniz üssünü onayladıkları için yetkilileri korsana benzeten bir aktivist hakkında dava açıldı. Devlet başkanının ("Majesteleri"), otoritesine baş kaldıran internet kullanıcılarının "canına okumaya" kararlı olduğunu yazan bir yargıç ise görevden alındı. İnternet üzerindeki bu tür baskıcı mekanizmalar, internet sitelerine yoğun sansür uygulayan Çin'de tuhaf karşılanmaz ama sosyal medyanın kontrol altına alındığı bu üç olay, dünyada internet kullanımının en yaygın olduğu ülkelerden biri olan demokrasi timsali Güney Kore'de gerçekleşti. Bu baskıcı uygulamaların temelinde, Güney Kore'nin hem dünyanın en büyük ekonomilerini yakalamak için internet kullanımını artırmaya çalışması hem de bir yandan ataerkil geçmişine bağlı kalmak istemesi yatıyor. Lady Gaga'nın gençleri yoldan çıkarmasından korktuğu için 18 yaşından küçüklerin konsere gitmesini yasaklayan bir ülkede, internetin neredeyse herkese kamusal alanda küfretme, yasadışı pornografik içeriğe ulaşma ve otoriteye karşı gelme fırsatı tanıması endişe yaratıyor. "Koreliler: Kimler, Ne İstiyorlar, Gelecekleri Nerede?" isimli kitabın yazarı Michael Breen, "Kısa süre önce hükümetin, sistemin ve medyanın görevi, kitlelerin hamiliğini yapmaktı. Her şeyin en doğrusunu hükümet bilirdi ve insanlar aptal yaratıklar olarak görülürdü. Bunun hâlâ az da olsa devam ettiğini düşünüyorum" diyor. Başkan Lee Myung-bak hükümetini eleşt irenler, küfre, karalama kampanyalarına ve diğer internet faaliyetlerine getirilen yasakların, eleştirenleri susturmak için bir bahane olarak kullanıldığını söylüyor. Hükümet daha önce de bu konuda aşırı tepki vermişti. İki eski başkan yardımcısı ve diğer yetkililer, vatandaşları yasadışı bir şekilde gözetledikleri gerekçesiyle yargılanıyor. Aktivistler, sosyal medyanın isyanın yeni kanalı haline geldiği ve 1980'lerde diktatörlüğün sonunu getiren sokak çatışmalarının yerini aldığı günümüzde, özgürlüklerin ellerinden alınmasından endişe duyuyor. İfade özgürlüğünü savunan aktivist Chang Yeo-kyung, "Yeni medya ve Twitter gibi sosyal ağlar, hükümet karşıtları ve sol görüşlü kişiler için yeni siyasi silahlar oldu. Hükümet eleştirel görüşlerin yayılmasını engellemek için, engeller yaratmaya çalışıyor" diyor. Bu suçlama, uluslararası gözlemciler tarafından da dile getiriliyor. Bu yıl Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Güney Kore'yi "İnternetin Düşmanları" isimli bir raporda "izleme altındaki ülkeler" kategorisine alarak muhaliflere olan tahammülsüzlüğüyle tanınan Rusya ve Mısır gibi ülkelerle aynı kefeye koydu. Hükümet eleştirilerin önüne geçmeye çalıştığı yönündeki iddiaları reddederek, davaları vatandaşlardan gelen şikâyetler üzerine açtığını söylüyor. Hükümet, "Karalama kampanyaları ve yoğun hakaretin yol açtığı intiharlar, kaynağı belirsiz dedikoduların yayılması ve iftiraların" toplumsal sorunlara dönüşmesi üzerine harekete geçtiklerini söylüyor. Ancak hükümetin çevre politikasını eleştiren Peder Choi Byoung-sung, ifade özgürlüğünün kısıtlandığını öne sürüyor. Choi, "Pire için yorgan yakıyorlar" diyor. Güney Kore, dünyanın en hızlı internet altyapılarından birine sahip. Seul metrosunda yolcuların akıllı telefonlarıyla internete bağlanabilmesi, ülke için bir gurur kaynağı. Ancak bu tür gelişmelerle birlikte, beklenmedik bir şey de ortaya çıktı: Toplumsal değerlere yönelik tehditler. Çoğu kişi kaba bir dil kullanarak liderleri eleştiriyor. Analistler, aşağılamanın boyutunun tahmin edilenden fazla olduğunu söylüyor. Chang, "Toplumda çizilen imaj çok önemli" diyor. Hükümetin internet denetleme kurulunun muhalif partilerden atanan birkaç üyesinden biri olan Park Kyung-sin, siyasi seçkinlerin kendilerini "babacan figürler" olarak gördükleri için, tehdit altında hissettiklerini söylüyor. Lee'nin atadığı denetmenler, pornografi, küfür ya da Kuzey Kore aleyhtarlığı gibi nedenlerle internetten kaldırılan iletilerin sayısını üç katına çıkardı. 2008'de bu iletilerin sayısı 15 binken, geçen yıl 53 binden fazlaydı. Lee Myung-bak'a küfür anlamına gelen bir takma isim kullandığı için hesabı kapatılan Song Jin-yong, kurulun demokratik haklar açısından asıl önemli olan noktayı kaçırdığını söylüyor. Jin-yong, "Hükümet Twitter'de kendi kullanıcı adımı bile seçmeme izin vermiyor. Ondan hoşnut değilsem başkanı kötülemem, sahip olduğum haklardan biri değil mi?" diye soruyor.
CHOE SANG-HUN