Pazartesi 20.08.2012
Son Güncelleme: Pazar 19.08.2012

İklim Teşviki Ters Tepiyor

Fabrikalar Zararlı Gaz Üreterek Kâr Ediyor

İklim DeğİŞİmİNİN YAVAŞLATILmASINI sağlamak isteyen Birleşmiş milletler, mantıklı gibi gözüken bir sistem kurdu. Sera gazları, atmosferi ısıtma güçlerine göre sıralandı. Gaz ne kadar tehlikeliyse, gelişmekte olan ülkelerdeki üreticilerin salınımları azaltarak elde edeceği telafi edici ödüller de o kadar çok olacaktı. Ama klimalarda ve buzdolaplarında kullanılan gazların üreticileri, Bm'nin çevre reformu yapmayı hayal ettiği bu sahada kazançlı bir iş fırsatı gördü. Bu üreticiler bir ton karbon dioksit salınımına son verip bir karbon kredisi kazanabileceklerini, ama yaygın biçimde kullanılan bir soğutma gazının imalatı sırasında normalde salınan ve az bilinen bir atık gazın bir tonunu yok ederek 11 bin kredi kazanabileceklerini çabucak anladı. Çünkü yan ürün olarak çıkan bu gaz, küresel ısınmaya son derece büyük katkıda bulunuyordu. Uluslararası piyasalarda satılabilen bu krediler, yılda milyonlarca dolar gelir getiriyor. Alıcılar arasında Avrupa'daki limitleri aşan salınımları telafi etmesi gereken elektrik santralleri, uluslararası bir çevre anlaşması olan Kyoto Protokolü'ne uymak için telafi edici bedeller satın alan ülkeler ve karbon ayakizlerini gönüllü olarak telafi eden çevreye duyarlı bazı şirketler var. Bu teşvik gelişmekte olan ülkelerdeki fabrikaları, soğutma gazı üretimini hem artırmaya hem de yüksek düzeyde tutmaya yöneltti. Atık gaz ödemesi alan 19 fabrika 2005'ten beri, bu alışılmadık ticaretten iyi para kazandı ve atık yan ürününü yok edip ödeme almak için daha büyük miktarda zararlı soğutma gazı üretti. Bu yüksek üretim soğutma gazının fiyatını karşı konulamaz biçimde düşük tutuyor ve klima şirketlerinin daha az zarar veren alternatif gazlara geçmesini engelliyor. Durumu eleştirenlere göre, Bm'nin çevre sorunlarını azaltmak için sağladığı destekler bunun yerine kendi zararlarını yaratıyor. Bm ve Avrupa Birliği yeni kurallar ve doğrudan yasak koyarak, istemeden açılan bu kazanç kapısını kapatmaya çalışıyor. Ancak adı geçen 19 fabrikanın çoğuna ev sahipliği yapan Çin ve Hindistan, buna güçlü bir biçimde direniyor. Gaz üreticileri bazı yıllarda kârlarının yarısını oluşturan bu gelir kaynağına alıştı. Beklenmedik bir yerden gelen bu para onların gücünü artırdı. Birçok uzman, HFC-23 olarak bilinen atık gazı yok etmeleri için ödeme yapılmadığı takdirde, üreticilerin bunları yeniden atmosfere salmaya başlamasından korkuyor.
Ödemeler Azalabilir
Ödemelerden bıkan Avrupa Birliği, önümüzdeki yıldan itibaren karbon ticareti sistemi kapsamındaki şirketlerden atık gaz kredisi kabul etmeyeceğini açıklayarak, aslında bu kredilerin geçersiz olduğunu ilan etti. Bu önlemin kredilerin değerini düşürmesi bekleniyor, ama bu düşüşün boyutunu kimse tahmin edemiyor. Avrupa Birliği'nin iklim önlemlerinden sorumlu komiseri Connie Hedegaard, "Karbon kredilerine para veren Avrupalı tüketiciler, bunun olumlu çevresel etkiler yaratmasını bekliyor. Oysa durum böyle değil" diyor. Aynı şekilde, BM de soğutma gazı üreten şirketlerin gelecekteki sözleşmelerde toplayabileceği kredilerin sayısını azaltıyor. Ama durumu eleştirenler sağlanan desteklerin, birçoğu yıllar boyunca süren uzun vadeli sözleşmelere dayandığını ve gözden geçirilen ödeme planının hâlâ aşırı olduğunu söylüyor. BM Temiz Kalkınma Mekanizması yönetim kurulunun geçen dönemki başkanı Martin Hession, gelecekteki ödemeleri azaltma olası l ığını güçlendirmenin bile "siyasi açıdan zor" olduğunu söylüyor. Hem Çin hem de Hindistan'ın bu kurulda temsilcileri var. Yeni başkan Maosheng Duan da Çinli. Karbon ticareti, Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Gucerat eyaletinin ücra bir köşesinde soğutma gazı fabrikası bulunan Gucerat Florokimyasalları gibi şirketler için çok önemli hale geldi. Öyle ki, şirketin web sayfasında karbon kredileri bir iş kolu olarak sıralanıyor. Karbon piyasasındaki öneml i danışmanlık şirketleri arasında bulunan IDEAcarbon'un teknik işler müdürü David Hanrahan, her tesisin sadece atık gazı yok ederek muhtemelen yılda ortalama 20-40 milyon dolar arası para kazandığını ve bu gelirin "büyük ölçüde net kâr" olduğunu belirtiyor. Bazı Çinli üreticiler, ödemelerin bitmesi halinde gazları gökyüzüne bırakacaklarını söyledi. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda yasak olan bu tür salınımlara, Çin ve Hindistan'da izin veriliyor. BM programının başlamasından bu yana toplam kredilerin yüzde 46'sı Arjantin, Çin, Hindistan, Meksika ve Güney Kore'de bulunan 19 soğutma gazı fabrikasına verildi. Ulusal Kaynakları Koruma Konseyi'nden David Doniger, "Ben iklim görüşmelerine katılmıştım. O zaman hiç kimsenin aklında böyle bir şey yoktu" diyor. Atık gazı yok etmek ucuz ve basit, ama bir şirketin bu sayede ne kadar para kazandığını bilmek zor. Çünkü karbon kredilerinin piyasa fiyatı, talebe bağlı olarak kayda değer şekilde değişti (kredi başına yaklaşık 9 dolardan, 40 dolara çıktı). Bu krediler, vadeli sözleşmelerle indirimli olarak satılabiliyor. Amacından Uzaklaşan Destekler BM'nin raporuna göre, soğutma gazı üretimi atık gazlar için verilen karbon kredisinin cazibesine o kadar bağımlı ki ilk birkaç yılda fabrikaların yarıdan çoğu, ancak karbon kredisi desteğine hak kazanan azami miktarda gazı üretene dek çalıştı ve ardından yılın geri kalanında kapandı. Ayrıca Çevre Soruşturma Ajansı'ndan Samuel LaBudde, fabrikaların mümkün olduğu kadar çok gaz üretmek için verimsiz imalat yöntemleri kullandığını söylüyor. Washington merkezli bu örgüt, "inanılmaz biçimde çarpık bir destek" olarak adlandırdığı ödemelere karşı uzun zamandır kampanya yürütüyor. California'daki Stan ford Üniversitesi'nden Hukuk Profesörü Michael Wara, karbon kredilerinin yüksek fiyattan işlem gördüğü ve soğutma gazının da aşırı arz nedeniyle ucuz olduğu yıllarda, şirketlerin karbon kredilerinden, soğutma gazı üretiminden kazandıklarının neredeyse iki katı para kazandığını hesapladı. Şirketlerin bu kazançlı işe girme isteğine kapıldığını gören BM, 2007'den beri atık gaz yok eden hiçbir yeni fabrikaya karbon kredisi vermiyor. BM geçen Kasım'da fabrikaların sözleşme yenilerken, ürettikleri soğutma gazının eskisi gibi yüzde 3'ü için değil sadece yüzde 1'i için karbon kredisi alabileceğini açıkladı. Hession'a göre BM bu önlemin aşırı üretimi önleyeceğine inanıyor. Bu ayarlamalara rağmen atık gazın yok edilmesi için verilen krediler bu yıl, küresel ısınmaya katkı yapan her tür salınımı azaltan şirketleri ödüllendiren BM sisteminde hâlâ en yaygın destek türü. 2012'de dağıtılan kredilerin yüzde 18'i bu 19 fabrikaya giderken, ürettikleri temiz enerji sayesinde önlenen karbon dioksit salınımı nedeniyle yüzde 12'si 2 bin 372 rüzgâr santraline, binde 2'si de 312 güneş enerjisi projesine gitti.
Zehirli Krediler
Destek ödemesine karşı çoktandır kampanya yürüten LaBudde, karbon piyasalarında yeri olmayan bu "zehirli" kredileri kimsenin satın almamasını ve bunların hızla ortadan kalkmasını umuyor. Gucerat Florokimyasalları son yıllık raporunda, elindeki karbon kredilerinin esas alıcıları Avrupa şirketleri olduğu için, bunların gelecek yıldan itibaren "ciddi bir pazar bulamayabileceğini" kabul etti. İşin ekonomik yönü değişse de, çevreyle ilgili önemli bir soru hâlâ cevap bekliyor: Gucerat Florokimyasalları gibi şirketler, herhangi bir teşvik olmazsa HFC-23 atık gazını yok etmeyi sürdürür mü? Çin'de BM'nin karbon kredilerini alamayan birkaç soğutma gazı fabrikası, bu tehlikeli kimyasalı şimdiden havaya salıyor. Gazın atmosferdeki yoğunluğu da hızla artıyor.
ELISABETH ROSENTHAL ve ANDREW W. LEHREN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.