Pazartesi 28.01.2013

Devrilen Diktatörler İstikrarı Bozuyor

Washıngton - Libya'nın diktatörü Albay Muammer Kaddafi isyancılar tarafından kuşatıldığında, iktidardan düşmesi halinde Kuzey Afrika'ya kargaşa ve cihadın egemen olacağı uyarısında bulunmuştu. Kaddafi, "Bin Ladin'in adamları gelip karada ve denizde haraç toplayacak. Korsanlar ve gemilerden haraç alan Osmanlılar ve Barbaros dönemine geri döneceğiz" demişti. Bu çılgın kehanet şimdi tatsız bir şekilde yeniden gündeme geldi. Fransız askerleri şimdiden Almanya'nın iki katı büyüklüğündeki bir alanı kontrol eden ve giderek ilerleyen cihatçı savaşçı larla çarpışmak için bu ay Mali'ye girdi. Cezayir'de tek gözlü bir radikal İslamcı haydudun bir uluslararası gaz tesisine düzenlediği pervasız saldırıda, en az 37 rehine öldü. ABD'nin Libya büyükelçisinin c i h a t ç ı l a r t a r a f ı n d a n öldürülmesinden dört ay sonra gerçekleşen bu saldırılar, El Kaide'nin uzun zamandır eylem yapmadığı Kuzey Afrika'nın, gittikçe kanlı hale gelen bir iç savaşa sahne olan Suriye gibi tehlikeli bir istikrarsızlık bölgesine dönüştüğü izlenimi yarattı. Bu çöl bölgesindeki kargaşanın birçok sebebi var. Ama bu durum aynı zamanda, Libya, Tunus ve Mısır'daki diktatörlerin coşkulu bir şekilde devrilmesinin bir bedeli olduğunu hatırlatıyor. Uluslararası Kriz Grubu Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Robert Malley, "Bu, Arap isyanlarının karanl ık taraf larından biri. İsyanların barışçı doğası El Kaide ile müttefiklerine ideolojik açıdan zarar vermiş olabilir. Ama sınırların geçirgen hale gelmesi, kontrol dışı alanların genişlemesi, silahların yayılması, tüm bu ülkelerdeki polis ve güvenlik güçlerinin dağılması açısından değerlendirildiğinde, isyanlar lojistik bakımdan cihatçılar için gerçek bir nimet oldu" diyor. Örtüşen etnik gruplar, kabileler ve suç şebekeleri içinde faaliyet gösteren birçok grup, Kuzey Afrika genelindeki karmaşık cihatçı ağına rahatça "El Kaide" etiketi yapıştırmayı güçleştiriyor. Militanlar arasında sınır ötesi ittifaklar olduğuna dair işaretler bulunsa da, bu bağlantıların geçici olduğu görülüyor. Bunların genelde, Bingazi ile Cezayir'deki gaz tesisinde olduğu gibi tesadüfî hedefler seçtiği anlaşılıyor. Cezayir'deki rehine krizi ve Mali'de şiddetlenen çatışma bir ölçüde, Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinin sonuçları. Kaddafi tıpkı bölgedeki diğer diktatörler gibi, ülkesindeki çeşitli etnik grupları ve aşiretleri acımasızca ezerek veya hükümet saflarında savaşmaları için yanına çekerek kontrol altında tuttu. İstikrarsız unsurları bastıran Kaddafi, tıpa vazifesi gördü. Bu tıpa çıkıp güçlü hükümetlerce korunan sınırlar geçirgen hale gelince, çeşitli gruplar (isyancılar, cihatçılar veya suçlular) birleşerek ortak bir amaç için işbirliği yapma konusunda daha büyük özgürlüğe kavuştu. Ancak bazı uzmanlara göre Kaddafi'nin devrilmesi, kargaşanın yıllardır arttığı ve cihat bayrağı altında savaşan kişilerin kaçakçılık ve diğer suç faaliyetleri sayesinde muazzam bir nakit rezervi oluşturduğu bu bölgede sadece bardağı taşıran son damla oldu. Şu anda Kuzey Afrika'nın birçok yerinde savaşan militanlar cihat söylemini kullansa da asıl görüntü, hükümet otoritesinin çoktandır zayıfladığı bir bölgede rakip çeteler arasında yaşanan bir savaşı andırıyor. Cezayir'in otoriter hükümeti şimdilerde, Fransa ile diğer Batılı ülkeler tarafından Kuzey Afrika'daki militanlarla mücadele konusunda çok önemli bir aracı olarak görülüyor. Ama Cezayirliler kendileri için çok riskli olabilecek, kapsamlı bir askeri harekâta müdahil olmaya fazlasıyla isteksiz. Uluslararası toplumun Mali'nin kuzeyini ele geçiren militanlara karşı aldığı önlemler, Cezayir'in güneyinden gelen bu militanları geldikleri yere dönmeye mecbur bırakabilir. Bu gelişme, militanların büyük kısmını sınırları dışına çıkarmakta başarılı olan Cezayir ordusunun yıllar süren kanlı çatışmalarla sağladığı istikrarı bozabilir. Uzmanlara göre Cezayirliler, Batılıların Arap Baharı konusundaki saflığı olarak gördükleri duruma öfkeli. Cezayir uzmanı Geoff D. Porter, "Tutumları önce 'Lütfen Libya'ya müdahale etmeyin, yoksa sınırlarımızda yeni bir Irak yaratacaksınız', sonra da 'Lütfen Mali'ye müdahale e tmeyin, y oksa sınırımızda kargaşa çıkaracaksınız' şekl indeydi . Ancak dikkate alınmadılar. Cezayir şimdi Batı'ya 'Size söylemiştik' diyor" şeklinde konuşuyor. Fransız askerleri Mali ordusu ile birlikte savaşsa da ülkenin kuzeyindeki kanunsuz bölgeyi geri alma planları esasen Afrikalı askerleri eğitmeye ve isyancılar içindeki daha makul unsurları müzakere yoluyla koparmaya odaklanıyor. Ancak şu ana dek görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Bu da Malili yetkililer ile Batılı muhataplarına silahlı güç dışında fazla seçenek bırakmadı
ROBERT F. WORTH

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.