Giriş Tarihi: 1.04.2013

Çin Sanatına Verilen Değer, Büyük Binalarla Ölçülüyor

Çin Sanatına Verilen Değer, Büyük Binalarla Ölçülüyor
Büyük, küçük, devlet destekli veya özel sermayeli müzeler, Çin'de büyük bir hızla açılıyor. Sadece 2011'de 390 yeni müze açıldı. Kısa süre öncesine kadar Çin'de modern sanat müzeleri özel sektör tarafından işletiliyordu. Ya kurumsal birer varlık ya da zengin koleksiyonerlerin gösteriş mecrası olarak... Ekim'de ülkenin modern sanat eserlerinin yer aldığı ilk devlet destekli müzesi olan Şanghay Modern Sanatlar Müzesi'nin açılmasıyla, önemli bir dönemeç geride bırakıldı. Çin sanatının uluslararası alandaki prestijinin resmi olarak tanınması gecikmiş olsa da bu son derece cesur bir hamleydi. Halk arasında Sanat Santrali (19'uncu yüzyıldan kalma bir elektrik santralinden dönüştürülmüş) olarak da bilinen Şanghay'daki müzenin dış görünümü olağanüstü. Şanghay'ın 2 bin 500 kilometre bat ısında, Gobi Çölü'nün kenarındaki Dunhuang şehrinde, Sanat Santrali'nden çok daha geleneksel olan başka bir müze inşa ediliyor. Amaç, halkı modern sanata değil çekmek değil, eski sanat eserlerinden uzak tutmak. Yeni müzeyle Dunhuang bölgesindeki yüzlerce mağaranın iç duvarlarını kaplayan antik Buda fresklerinin korunacağı umuluyor. 4 ila 14'üncü yüzyıl arasında İpek Yolu'nun merkezi bir noktasında boyanmış olan mağaralar, kozmopolit Çin kültürüne dair sanal bir müze niteliğinde. Şanghay ve Dunhuang müzeleri, Çin'in yeni kültür-sanat kurumlarının ortak bir hedefini yansıtıyor: İddialı olmak. İddialı oldukları alansa, genelde boyutları oluyor. Yenilenen Çin Milli Müzesi 2011'de Pekin'de yeniden açıldığında, dünyanın en büyük müzesi olması çok yankı uyandırdı. Devasa yapılara olan ilgi, geçen sonbaharda Şanghay'da da gözler önüne serildi. Ekim'de Sanat Santrali'nin açıldığı gün, Şanghay'da Çin Sanat Müzesi isimli ikinci bir müze açıldı. Çin modernizmine adanmış olan müze, kırmızı renkli, tuhaf bir yapının içinde yer alıyor. Daha küçük olsalar da, Şanghay'da çok sayıda müze var. Büyük çoğunluğu özel sermayeli. En azından iki tanesi (Minsheng Sanat Müzesi ve Rockbound Sanat Müzesi) sağlam bir itibara sahip. Bir banka tarafından finanse edilen Minsheng, modern Çin sanatı üzerine uzmanlaşmış durumda. Gezici sergilere ev sahipliği yapan Rockbound'un, daimi bir koleksiyonu yok. Müze, Çinli olmayan sanatçıların eserlerini ön plana çıkarmasıyla dikkat çekiyor. Koleksiyonerler taraf ından yaratılan "gösteriş" müzelerinin kurallarından biri de uluslararası sanatçıların eserlerinden oluşan bir karma. Geçen yıl Şanghaylı milyarder yatırımcı Liu Yiqian ve karısı Wang Wei, antik bronzlar, Mao döneminden kalma tablolar ve çağdaş sanat eserlerini içeren mekânlarla Dragon Müzesi'ni (Long Museum olarak da biliniyor) açtı. İkinci bir müze açmayı planlıyorlar. Çin'de ülkenin son 30 yıllık çağdaş sanatına dair kapsamlı bir bakış açısı sunan bir müze halen yok. Ancak rejim Dunhuang'a özel bir önem atfediyor. Dunhuang'ın dört bir yanındaki tarihi yerlerde Budist tapınakları bulundu ama büyük çoğunluğu (700 kadarı), şehre birkaç kilometre uzaklıktaki Magoa adı verilen sarp kayalıklara oyulmuş durumda. Efsaneye göre dördüncü yüzyılda göçebe bir keşiş, yanıp sönen ışıklar görmesi üzerine Mogoa'ya çekilir. Buranın kutsal olduğuna inanan keşiş, kayalığa bir mağara oyarak burada kalır. Diğer keşişler de ardından gelir ve daha fazla mağara oyulur. Sonunda, Magao'nun varlığı unutulur ama 1900 yılında art arda bölgeye gelen kâşifler (Avrupa'dan, Rusya'dan, Japonya'dan ve ABD'den), bu manzarayla karşılaşır, mağara duvarlarından tabloları alır ve evlerine gönderir. Çin, 1940'larda mağaraları restore etmeye başladı. Zaman içinde mağaralara olan ilgi daha da arttı. Mağaralar, açıldıkları yıl olan 1979'da 20 bin kişi tarafından ziyaret edildi. 2000'lere gelindiğinde, yıllık ziyaretçi sayısı 800 bine çıkmıştı. İnsanların yol açtığı nem ve karbondioksite bağlı olarak tabloların zarar görme riski göz ardı edilemez boyuta gelmişti. Günümüzde mağaraların büyük bir kısmı kapalı. Magoa'yı hem bir sanat eseri hem de bir turistik yer olarak korumak için, bu yıl bir ziyaretçi merkezi açılacak. O zaman ziyaretçiler otobüsle Mogao'ya gidebilecek, buradaki çok sayıda mağarayı ve bir tarihi eserler (taşınabilir heykeller, kumaşlar, el yazması parşömenler) müzesini görebilecekler. Dunhuang'ın Çin'in kültürel belleğinde ö zel b ir y eri v ar. O na sahip çıkmak, geçmişte yapılan hataları telafi etmek demek. Çölün kenarında bulunan mağaralardaki sanatı yerinde görmek, derin bir deneyim. Çin, modern kültürle ilgili konularda olduğu gibi, hem sanatın doğası hem de müzelerin nadiren göz önünde bulundurduğumuz işleviyle ilgili sorular soruyor. Çin'in müzelere dair uzun öğrenme eğrisinin, bize öğreteceği çok şey var.
HOLLAND COTTER