Pazartesi 10.06.2013

Bu Toprağın Sahibi Kim? Yunanistan'da Tapu Karmaşası

"Eşeği işitilebileceğin uzaklık" ile tanımlanan bir sınır.

ATİNA - Atinalı avukat Leonidas Hamodrakas bir süre önce ailesinden kalan gayrimenkullere yakından bir göz atmaya karar vermiş. Güney Yunanistan kırsalındaki Mani bölgesinde bulunan bu gayrimenkuller bazı tarlalar, birkaç yapı ve müstahkem taş bir kuleden ibaretti. Fakat emlak sahipl iği Yunanistan'da bazen tartışmalı olabiliyor. Bu yüzden Hamodrakas arazinin kapısına bir asma kilit vurup olacakları beklemeye başlamış. Nitekim çok geçmeden komşulardan haber gelmiş. Onlardan üçü arazinin bazı kısımlarında kendilerinin de hakkı olduğunu ileri sürmüş. Uydu görüntüleri, dijital kayıtlar ve hızlı bilgi alışverişinin yaygınlaştığı bu çağda Yunanistan'daki tapu bilgileri hâlâ kayıtların soyadlarıyla girildiği defterlerde saklanıyor. Ama parsel numaraları olmadan. Sınırlar ve kadastro belli olmadan. Aynı arazide 2 kişinin mi, 10 kişinin mi hakkı olduğunu açıkça bilmenin yolu olmadan. Yunanistan tarihi boyutlara ulaşan, genç insanlarının yüzde 60'ını işsiz bırakan bir ekonomik bunalımdan çıkmanın çarelerini ararken birçok uzman, gelişmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak tapu sicillerindeki noksanlıkları gösteriyor. Bunun yol açtığı belirsizlikler yabancı yatırımcıları kaçırıyor. Kurtarma parasının karşılığında özelleştirme yapmaya söz veren devletin kamu varlıklarını satmasını güçleştiriyor; ve emlak vergisi toplamayı hemen hemen imkânsız hale getiriyor. Yunanistan son yirmi yıldır bu soruna yüzlerce milyon dolar harcadı, ama somut bir netice aldığı söylenemez. 1990'ların başlarında tapu işleri için AB'den 100 milyon doları aşkın para alınmıştı. Fakat varılan noktayı gördükten sonra AB verdiği parayı geri istemişti. Yetkililere göre ülkenin yüzde 7'den az bir bölümünün düzgün bir kadastrosu çıkarılmış. Uzmanlar, kadastro haritalarına bağlanan tapu kayıtlarıyla ilgili olarak (Romalıların geliştirdiği ve kalkınmış ülkelerin 1800'lerden beri kullandığı bir yöntem) Balkan ülkelerinin bile Yunanistan'dan çok ileri olduğunu aktarıyor. Yine uzmanlar, arazilerin muazzam bir bölümünün ihtilaflı olduğunu belirtiyor. Nisan'da ulusal tapu dairesinin başkanlığını devralan mühendis kökenli Dimitris Kaludiotis, "Tapu senetlerinin hepsini bir araya getirecek olsanız ülkenin iki katı kadar büyük bir arazi ortaya çıkar" diyor. Taşrada tapular sanki başka bir çağa ait. Sınırlar "kuyudan üç zeytin ağacı uzakta" ya da "patikadan eşeğin işitilebileceği" yer olarak tanımlanabiliyor. Kendi sorunlarının yanı sıra müvekkilleri için de birçok arazi davasına bakmış olan Hamodrakas, "Okul nedir bilmeyen ve yüz koyunu olan bir adam bir taş yere atmış ve, 'Şunun düştüğü yere kadar olan topraklar benim' demiş" diye konuşuyor. Kendi anlaşmazlığına gelince; Hamodrakas bunun uzun zaman önce yapılan bir satıştaki kullanılan dilden kaynaklandığını söylüyor. "Kâğıtlar dedemin babasının 'harman yeri ve çevresindeki araziyi' satın aldığını yazıyor" diyor. Ama bununla harman yerinin 15 metre çevresi mi, bin 500 metre çevresi mi kastediliyor? Uzmanlar, Yunanların emlak işlerindeki karmaşayı genel olarak şaşılacak derecede normal karşıladıklarını ifade ediyor. Atinalı mimar Stelyos Patsumas'a göre, binaların çoğu düzenlemelere aykırı. İmar yasaları o kadar karmaşık, çelişkili ve çağ dışı ki, şu ya da bu düzenlemeyi ihlal etmeden ev yapmak neredeyse imkânsız. Patsumas'tan çocuklar için bir yaz kampı yapması istenmiş. Oysa tuvaletlerin dışarıda olduğu günlerden kalan kanuna göre tuvaletlerin yatakhanelerden 45 metre uzakta olması gerekiyormuş. Emlak işindekilerin çoğu bu durumun ülkenin tarihinden ileri geldiğini belirtiyor. Yunanistan uzun bir dizi işgal ve savaşlarla, yurt dışından ülkeye ve köyden kente göçlerle baş etmek zorunda kalmış. Yani toprakların çoğu kısa sürelerle bile olsa dönem dönem sahipsiz kalmış. Birçok durumdaysa bir arazinin kime ait olduğuyla ilgili sorunların bir bölümü, bir toprağı 20 yıl işleyen kişinin onda hak iddia edebilmesinden kaynaklanıyor. Şimdi hedef, 2020'ye kadar işler bir tapu düzeni yaratmak. Ancak bu süreyi iyimser bulan yetkililer, Yunanistan'ın bu işe 1.5 milyar dolar kadar para harcaması gerektiğini ifade ediyor. Yunanistan'da tapu ve kadastro kayıtlarının birlikte bulunduğu tek yer, 1912'den İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar İtalyanların işgal ettiği On İki Ada. Ve Rodos ile Kos adalarının da aralarında bulunduğu bu bölgede toprağın kullanımını hâlâ İtalyan yasaları düzenliyor. Ancak burada bile sorunlar var. Kadastro haritaları hiç güncellenmemiş. Çoktan erozyona uğramış sahiller ve vaktiyle eşeklerin kullandığı ama şimdi kaybolmuş yollar görünüyor o haritalarda. Fakat ona rağmen adaların sakinleri hallerine şükrediyor. Kos'ta çalışan ve emlak sorunlarına bakan avukat Afroditi Billiri, "Bir de Yunanistan'ın geri kalanını düşünün" diyor.
SUZANNE DALEY

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.