Giriş Tarihi: 17.6.2013

Suriye'de Yeni Cepheler Yeni Düşmanlıklara Yol Açıyor

İBLİL, Suriye - Zoghba köyündeki bir dizi gürültülü patlamanın ardından, sabah 7.30'da hava saldırısı tekrar başladı. Kuzeydeki Hama Ovası uzun bir gümbürtüyle sarsıldı. Yakındaki İdlib şehrinde bulunan isyancılar sesleri dinledi. Önceki çatışmalardan anlaşıldığı kadarıyla, kısa süre sonra roket ve top mermileri yağacak ve yakın zamanda ele geçirdikleri köylerde bulunan yüzlerce muhalif savaşçı bir yorucu gün daha geçirecekti. Nisan sonunda birkaç isyancı örgüt, cesaret ve risk karışımı bir karar verdi. Savaşın geçen yazdan beri kilitlenmesinden rahatsız olan ve bu açmazı aşmak için can atan isyancılar, Halep-Şam karayolunun doğusundaki kurak düz arazilerde yeni bir cephe açtı. İsyancıların saldırısı hızlı bir şekilde ilerledi. Ancak çatışmaların genişlemesiyle birlikte sürekli değişen kanlı temposuna yeniden kavuşan savaş, birbiriyle uyumsuz hasımları bitap düşüren ve ülkeyi parçalanma noktasına götüren kavganın çoğu dinamiğini ortaya koydu. Kuzeydeki Hama Ovası'nda Nusayriler, Sünniler ve Bedeviler onlarca yıldır birlikte yaşıyor. Suriye ordusu 2011'de yakındaki şehirlere konuşlanınca, bölgedeki köyler taktik açıdan önem kazandı. Eskiden sakin bir tarım alanı olan ova, Hama'yı çevreleyen bir tampon bölgeye dönüştü. Ordu bölgede çok sayıda garnizon kurarken, HalepŞam karayolunun doğusu da askeri açıdan hayati bir lojistik hattı haline geldi. İsyancılar bölgedeki köylerden yapılacak başarılı bir saldırının, rejim kuvvetlerinin güçlü mevzilerinden uzak durma ve Suriye'nin en önemli karayolunu kesme fırsatı yaratacağını düşünmüştü. Böylece İdlib ile ordunun sivil yerleşimlere yönelik bombardımanların çoğunu gerçekleştirdiği Hama'daki ileri karakolların ikmal malzemeleri tükenebilir ve Hama'da uzun süredir devam eden ordu kuşatması hafifleyebilirdi. Hama'daki yeni cephede isyancı kuvvetlerin bir kısmına komuta eden Ahfadül Resul (Peygamber'in Torunları) grubundan Ebu Hamza El Hamvi, "Hama'ya değil Humus'a doğru bir koridor açıyoruz" dedi. Hama'nın güneyinde bulunan Humus büyük bir şehir. Ordu yoğun topçu ateşi ve yinelenen hava saldırılarıyla karşılık verirken, yol çevresindeki köyler terk edildi ve kısmen yıkıldı. Alevlenen mezhep gerginlikleri komşuları birbirine düşman etti. Savaşçıların çoğu için, bu yeni saldırının duygusal bir boyutu vardı: Bu adamlar silah zoruyla çıkarıldıkları köylerine geri dönmeye çalışıyor. İsyancıların dediğine göre, bölgedeki Nusayri ağırlıklı ordu birlikleri Sünni aileleri köylerden ve mahallelerden zorla çıkardıktan sonra, daha büyük ileri karakollardan açılan top ve roket ateşiyle desteklenebilecek mesafede bir dizi karakol kurmuş. Savaş son derece çirkin bir hal almış. Eskiden ovada çiftçilik ve esnaflık yaparken şimdi bir isyancı taburuna komuta eden 45 yaşındaki Muhammed İbrahim Derey, Rifat Barudi adlı eski bir Nusayri arkadaşının isyancıların "şebiha" adını verdiği hükümet yanlısı milislerin lideri olduğunu ve Sünni ailelerin bölgeyi terk etmesini emrettiğini söylüyor. Evindeki eşyaları a lmasına izin vermesi için Barudi'yi arayıp ret cevabı alan Derey, "Bunu hiç beklemezdim. İşsiz ve evsiz kaldım" diyor. Yakından tanıdığı birinin bu davranışı yüzünden iyice yıkılan Derey, "Eskiden dosttuk, ortak iş yapmıştık. Birlikte kahvaltı ederdik" diyor. Geçen yaz köyünü terk eden Derey, hasat dönemi gelince bahçesindeki şam fıstıklarını toplamak için Barudi'yi arayıp izin istemiş. Ancak Barudi alaycı bir ses tonuyla, "Sen benim kardeşimsin. Ben fıstıkları senin için toplarım" demiş. Evlerinden kovulan kişiler, rejim yanlısı komşularının Sünnilere ait arazilerden topladıkları ürünleri sattığını söylüyor. Derey kendine Abdullah Azzam Şehitleri adını veren taburu kurmuş. İsyancılar Tleisiya'ya ilerlediğinde, bu kez Barudi onu a ramış. Karısı Tleisiyalı olan Barudi, Derey'den kayınpederinin evini yakmamasını istemiş. Derey, "Tek bir ev bile yakılmadı. Tahrip olan evler de çatışmada hasar gördü" diyor. Ancak bu bilgiyi bağımsız kaynaklardan doğrulatamadık. The New York Times muhabirleri İblil'in ilerisindeki köyleri ziyaret etmek istediğinde, isyancılar giriş izni vermedi. Kısa süre sonra, Tleisiya yolu bir dizi hava saldırısına hedef oldu. Köye ulaşılamadı. Ancak birçok köyün ağır hasar gördüğüne şüphe yok. İsyancılar bazı günler 2 binden fazla top mermisi atıldığını ve arada hava saldırıları düzenlendiğini söylüyor. Çatışma bölgesinden uzaktaki köyler bile terk edilmiş. İsyancıların ele geçirdiği bu köyler için "kurtarılmış" sözcüğünü kullanmadığını belirten Derey, "'Kurtuluş' insanların hâlâ evlerinde olduğu ve güven içinde yaşadığı köyleri ele geçirdiğinizde kullanılır. Bu durum farklı" dedikten sonra durup, etrafına toplanmış isyancılara bakarak "Bu bir zorunluluk" diyor. İsyancıların safına geçen eski ordu subayı General Ebu Kuteybe, şimdi taburun harekât subaylığını yapıyor ve farklı savaşçı grupları arasında koordinasyonu sağlıyor. Mayıs sonundaki röportaj sırasında küçük bir tepenin üzerinde çıkan Kuteybe, savaş alanını eliyle gösterdi. İsyancıların hızla ele geçirdiği köylerin isimlerini sayan Kuteybe ile Hamvi, rejimin ateş gücünü çatışmaların son dönemde yoğunlaştığı noktalara yığdığını söyledi. Ordunun elinde tanklar, çok namlulu roketatarlar, topçu bataryaları ve her gün birkaç bombardıman uçuşu yapan uçaklar var. Rejim kuvvetleri toplandığında, isyancılar yerlerinde kalmaya karar vermiş. Ancak genelde yoğun ateş altında olan binalar haricinde, bu açık arazide saklanabilecek çok az yer var. Suriye ordusunun Hama'dan gelen bir zırhlı birliği, 2 Haziran'da Tleisiya'yı geri aldı. Tanklarla doğrudan savaşamayan ve sürekli ateş altında toplanmayı akıllı bir davranış olarak görmeyen bazı isyancı kuvvetleri daha güvenli alanlara çekilirken, ordu Tleisiya'da yeni bir ileri karakol kurmuş. Diğer mevzilerdeki isyancılar hâlâ ateş altında olmalarına rağmen yerlerini korumuş. Ordunun karşı saldırısının zafer anlamına gelmediğini söyleyen Hüseyin Hüseyin adlı savaşçı, "Bunu kesinlikle bir kayıp olarak görmüyoruz. Savaşta böyle şeyler olur. Asıl önemli olan, iki taraf arasındaki büyük farkı unutmamak" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.