Evrensel değer yok! Batı menfaatleri var
Batı her istediğini yapma gücünü nereden buluyor? ABD mesela İsrail’in soykırım finansörü oldu. Ya da Avrupalı devletler kafalarına göre yasaklar uyguluyor. İnsan hakları, ifade özgürlüğü, basının tarafsızlığı, savaş suçları... Bu ifadeler aslında onların çıkarlarına hizmet eden kılıflar. Bu aymazlıkları kendi kurdukları sistemden geliyor
KENDİ ÇIKARLARINA HİZMET EDİLMELİ
UCM Başsavcısı'nın 'bazı ülkelerin liderleri' ifadesiyle kimi kastettiğini herkes anlamıştı: Batılı isimler. Hani şu kameralar karşısında iki laflarından birisi 'insan hakları, ifade özgürlüğü' olan isimler. Yani 'uluslararası' dedikleri bir mahkeme aslında o kadar da uluslararası olamaz. Kendileri dokunulmaz olmalı. Nasıl olur da onlardan birisi hakkında yakalama talep edilebilirdi. Batı bu kadar aymaz aslında. Peki bu her istediklerini yapma gücünü nereden buluyorlar? Nasıl oluyor da hâlâ tüm uluslararası kurumları kendi çıkarlarına göre yönlendirebiliyorlar? Bu soruların cevaplarına geçmeden önce ABD ve Avrupa ülkelerinde son zamanlarda yaşanan bazı ikiyüzlülükleri hatırlayalım:
ONLARDA DÜZENLEME, BİZDE YASAK
İSRAİL'E SİLAH SERBEST, FİLİSTİN'E SLOGAN YASAK
"Nehirden denize özgür Filistin..." 7 Ekim 2023'ten beri yani İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırıma başladığı günden bu yana ABD, Almanya, Fransa, İngiltere ve daha birçok ülke bu marşı yasakladı. Sokakta bile söylenmesine izin vermiyorlar. Almanya'da 22 yaşındaki bir kadına bu sloganı söyledi diye mahkeme para cezası verdi. Ancak aynı ülkeler İsrail'e her türlü katliam silahını sağlamaktan geri durmuyor. Ama ne var biliyor musunuz? Filistinlilerin haklı direnişi, Gazze'ye uygulanan bu soykırım dünya genelindeki milyonlarca vicdanı harekete geçirdi. Artık dünyanın dört bir yanında İsrail 'alçak' olarak anılırken, Filistinliler ayakta karşılanıyor. Belki de Batı'nın kirli düzenini Gazze'den yükselen bir bebeğin çığlığı yıkacak...
OSCAR, EUROVİZYON, OLİMPİYATLAR... YASAKLAR, GÖZ BOYAMALAR, ALDATMACALAR
Batı'nın dünyaya karşı elindeki en büyük güçlerden biri kültürel etki oluyor. Moda, sanat, sinema, spor... Hepsi tekellerinde. Çünkü burada da kuralları kendileri belirliyorlar. Örneğin Eurovizyon'da kimin yarışacağına ne söyleyeceğine hatta ne giyeceğine kendileri karar veriyor. Ya da Oscar için de aynı şey geçerli. Son Paris Olimpiyatlarında da benzerini yapmadılar mı? Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya'yı tüm organizasyonlarda yasakladılar. Ancak Gazze Şeridi'nde soykırım yapan İsrail her platformda temsil ediliyor. Üstelik Oscar ya da Eurovizyon'da Filistin'i temsil edecek endişesi ile kefiye bile takılmasına izin verilmedi. Dahası katledilen bir Filistinli bebeği anmak 'siyaset olur' gerekçesiyle yasak. Ama ölen bir İsrailli anıldığında dakikalarca ayakta alkışlanıyor. Tüm bu eğlence dolu organizasyonları geçelim. 9 Ağustos'ta Japonya'da atom bombası kurbanları anma törenlerine İsrail davet edilmedi diye Nagazaki'ye ABD ve Avrupalı birçok ülke de katılmadı.
EVRENSEL DEDİĞİMİZ HER ŞEY BATI MERKEZLİ ÇIKIYOR
Gelelim Batılı devletlerin istedikleri ülkede istedikleri her şeyi yapma güçlerini nereden bulduklarına. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Evrensel dediğimiz her şey aslında Batı merkezli oluyor. Örneğin geçtiğimiz yıllarda yabancı meslektaşlarımızla evrensel gazetecilik etik ilkeleri üzerine bir tartışmaya girmiştik. Bangladeşli bir arkadaşımız çıkıp "Evrensel etik ilkeler, tabii ki olmalı. Ama diğer sektörlerde olduğu gibi gazetecilik alanını da Batılı uzmanlar yazmamalı. Çünkü o zaman evrensel ilkeler olmuyor. Batı merkezli gazetecilik etik ilkeleri demek daha doğru olur" demişti. Ben de aynı fikirdeyim. Aksi takdirde haberimizin başındaki vaka gibi oluyor. 'Uluslararası' dedikleri Ceza Mahkemesi, Batı'nın çıkarlarını gözetmek için kurulan bir araç olmaktan öteye gidemiyor.
DÜZENİ KENDİLERİ KURDU
KAVRAMLARIN ALTINI DOLDURUYORLAR
TÜRKİYE GİBİ ALTERNATİF GÜÇLER DOĞUYOR
Batı'nın imajı son yıllarda büyük hasar gördü diyebiliriz. ABD'nin zaten Irak ve Afganistan işgalleri ile durumu iyi değildi. İsrail'in Gazze'deki vahşetine verdikleri koşulsuz destek nedeniyle de Batı'ya bakış açısı oldukça değişmeye başladı. Batılı devletler aslında artık kendi kurdukları sistemi yıkmaya başladı demek de yanlış olmayacaktır. Bunlara ek olarak Afrika ülkelerinin etkisi giderek artıyor. Her ne kadar Ukrayna savaşı ile köşeye sıkışmış olsa da Rusya da BRICS gibi modellerle alternatif oluyor. Özellikle ABD'ye karşı ortaya çıkan güç ise Çin oluyor. Türkiye de yeni dünya düzeninde oldukça etkili bir alternatif güç olarak kabul görüyor. Son olarak küresel çapta hızla değişen nüfus yapısına da kısaca değinmekte fayda var. Avrupa'nın nüfusu yaşlanıyor ve çoğalmıyor. Dolayısıyla yakın gelecekte göçmenlere daha fazla ihtiyaç duyacaklar.
EN SON HABERLER
- 1 Yapay zekanın omzuna yaslanıp ağlayamazsınız
- 2 Serbest bırakılsalar da esaret sürüyor
- 3 Gönül kapısını kimlere açmalıyız?
- 4 Sosyal biyomunuz ne kadar güçlü?
- 5 Temizlik robotlarına yapay zeka bulaştı
- 6 Muhteşem yedilinin durmak bilmeyen ismi Helena Christensen
- 7 Biz Türkiye’nin ilk spor kulübüyüz
- 8 Ah nerede o eski bayramlar
- 9 Gençler estetik kurbanı
- 10 Gönlü yorgun insanların çağı