Hilâl Kaplan

PKK, bölgeye nasıl hâkim oldu?

Diyarbakır'da, IŞİD'in kâfir ilan ettiği Hüda-Par'a yakın, İslâmî bir sivil toplum kuruluşu olan Köy-Der'e dalarak içerideki Turan Yavaş'ı silahla öldürdüler. Olay anında kurban eti dağıtımından dönen üç dernek üyesi; Hasan Gökgöz, Riyad Güneş ve Hüseyin Dakak'ı da dernek binası önünde silahla yaraladılar. Korunmak için sığındıkları binada üç Köy-Der üyesini köşeye sıkıştırıp linç ederek öldürdüler. Yetmedi, birini binanın üçüncü katından aşağı attılar. Birisinin naaşını ateşe verdiler. Diğerinin ise boğazını kestiler.

Geçtiğimiz sene, 7 Ekim günü ilk işlenen cinayet buydu. Aynı gün içinde PKK'lılar, bölgedeki pek çok okulu, ambulansı, kütüphaneyi, mültecilere yardım götüren Kızılay ve AFAD araçlarını, özel ve kamu mallarını da yaktı, marketleri yağmaladı. Günün bilançosu 18 can, ekmek teknelerini, evlerini ve arabalarını kaybeden binlerce vatandaş ve milyonlarca zarara uğramış devletti.

Ertesi gün. Muhammed Latif, Mardin-Kızıltepe'de çalışan, 43 yaşındaki bir inşaat amelesiydi. Affedilmez suçu; Suriye uyruklu ve sakallı bir Arap olmasıydı. Yanında da kendisini bayram ziyaretine gelmiş olan, Suud vatandaşı sakallı bir Arap olan kayını İbrahim Elduveric vardı. PKK'lı teröristler onları yolda durdurup arabadan indirdiler. Fotoğraflarını çektiler. Başlarına kurşun sıkarak infaz ettiler ve sonra da cesetleri yaktılar.

Polisin yol kenarında bulduğu cesetleri teşhis eden İbrahim, "O cesetlere baktığımda, birinin kız kardeşimle evli damadımız olan Fehad, diğerinin ise hem akrabam hem de 2 yıl önce Akçakale'den Türkiye'ye birlikte giriş yaptığımız Abdullah olduğunu görünce dünyam yıkıldı. "Suriye'den savaştan kaçtık, gelip burada bizi öldürüyorlar" diyor. İkinci gün işlenen 32 cinayetten sadece ikisini, evine düşen ateşi böyle kayda geçiriyor.

6-7 Ekim Olayları'nda iş yerleri yakıldı, yağmalandı. Ambülanslar, AFAD ve Kızılay araçları, kütüphanelerin içinde olduğu kamu malları, Kur'an kursları, okuma salonları, medreselerin, yani özellikle dindar Kürtler için cazibe merkezi olan sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanları ve Ak Parti, Hüda-Par, Saadet Partisi binaları ateşe verildi.

6-7 Ekim, bölgede devletten çok PKK'nın hâkimiyet sahibi olduğunun markalaşmış bir kanıtı oldu. O gün, PKK, savaşı başlatana kadar, devlet çözüm süreci var diye fazla müdahaleci davranmadı. Nitekim 7 Haziranda ki geçersiz oyun çıkmadığı ve hepsinin istisnasız HDP'ye verildiği onlarca köy vardı. Hatta Urfa'da, tüm mühürleri kendileri HDP'ye basan ve atan kişiler fotoğraflarını sosyal medyaya yüklemeleri sebebiyle yakalandı. PKK'nın hâkimiyetinin, HDP'nin de oy artışının bir sebebinin kısa hikâyesi budur.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.