SERDAR KARAGÖZ

45.Başkan kim olacak? (II)

ABD'de seçime 13 ay var fakat Amerikan siyasetinde Başkanlık yarışına girecek adayların bağış toplaması nedeniyle seçim atmosferi burada Türkiye'ye göre daha erken başlıyor.
Amerikalı siyasetçiler kapı kapı dolaşarak ekonomik destek arayışına giriyorlar. Özellikle küçük bölgelerdeki Amerikan siyasetçisi Türkiye'de camiye yardım toplayan dernekçiler gibi her fırsatı değerlendiriyor.
Çantasında makbuzu ile gezenler var. Ev toplantılarına katılıp, sonra da "yedik-içtik-konuştuk şimdi pamuk eller çek yazmaya" diyen siyasetçi de gördüm. Kongre adayları ve yerel siyasetçilerde durum böyleyken başkan adayları da çok farklı değil.
Cumhuriyetçi Başkan aday adayları da seçim döneminde harcayacakları paraları büyük şirketlerden, lobilerden ve "sokaktaki adamdan" toplamaya başladılar. Daha çok bağış toplamanın yolu daha medyatik olmaktan, daha medyatik olmanın yolu ise sivri çıkışlar yapmaktan geçiyor. Cumhuriyetçi adaylar bu konuda birbirleri ile yarışır durumdalar. Adaylar, Hem Başkan Obama'ya hem de birbirlerine karşı sert ve sivri politik bir dil tutturmuş durumdalar. Cumhuriyetçi Parti içindeki adaylar el altından medyaya rakiplerinin kirli çamaşırlarını da sızdırıyor. Parti içinde ortalık toz duman.
Cumhuriyetçilerin en büyük sorunu Çay Partisi
Bu hengâmede adaylara verilen destek de sürekli değişiyor. Adaylarla ilgili Medyada gündeme gelen her olumsuz haberin ardından kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Ve gerçektende Cumhuriyetçilerin bu haberlerden etkilenip etkilenmedikleri ölçülüyor. Yapılan araştırmalar Cumhuriyetçi seçmenin kafasının çok karışık olduğunu ve adaylar ile ilgili her haberden ciddi şekilde etkilendiğini ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmalara göre en fazla bağış toplayan, yarışın en favori isimlerinden Teksas valisi Rick Perry son iki haftada popülaritesini ciddi bir biçimde kaybetti. Delege üzerinde hala çok etkin olan Perry'nin diğer Cumhuriyetçiler üzerindeki desteği oldukça düşmüş durumda. Son iki haftada eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, Perry'yi geçerek Cumhuriyetçiler arasında en fazla desteklenen isim durumuna geldi. Son sözü delegeler söyleyeceği için yarış tüm hızıyla devam ediyor.
"Bir beyazdan daha beyaz ama aslında siyahi olan" Başkan aday adayı Cain de Perry'inin kan kaybetmesinden yararlanarak kamuoyu desteğini arttıranlardan biri oldu. Cain, sosyal politikalara ve kamu harcamalarına radikal karşıtlığı ile ünlenirken "Amerika'da ırkçılık bitmiştir siyahlar başarısızlıklarına mazeret olarak ırkçılığı göstermeyi bırakmalı ve daha çok çalışmalıdır" diyerek çoğunluğu beyaz olan Çay Partisi üyelerinin büyük sempatisini kazanmış durumda.
Çay partililerin mevcut adaylar üzerindeki desteğini araştıran PEW'e göre Çay partililerin %25'i Romney'e karşı olduğunu söylerken Cain'e karşı olanların oranı sadece %7.
Fakat bu adaylar ana akım (mainstream) cumhuriyetçileri tatmin etmekten oldukça uzak. Aslında Cumhuriyetçilerin siyasi dengesi Çay Partisi'nin varlığı ve etkinliği dolayısıyla ciddi anlamda bozulmuş durumda.
Çay Partisi üyeleri "Cumhuriyetçilerin konforlu zihinlerini" ciddi anlamda karıştırdı.
Mesela, Çay partililer devletin sağlık sigortası sistemine müdahale etmesini ve Amerikan vatandaşlarına ucuz kamu sağlık sigortası seçeneği sunmasını Amerikan rüyasının sonu ve sosyalizmin zaferi olarak görüyorlar. Cumhuriyetçilerin itirazları bu tonda değil. Sadece sağlık sigortasında değil! Her konuda geleneksel Cumhuriyetçi Parti söyleminden bir adım fazlasını/aşırısını söylüyor Çay Partililer. Göçmenler konusunda Cumhuriyetçiler sınır güvenliğini artırarak illegal göçlerin önünü keselim derken Çay Partisi vatandaşlık kavramını yeniden tanımlamayı ve illegal göçmenlerin derhal sınır dışı edilmesini savunuyor. Aynı aşırılık dış yardımlar, Birleşmiş Milletler, kürtaj, eşcinsel hakları ve diğer sosyo-ekonomik politikalarda da karşımıza çıkıyor.
Birçok siyasi gözlemci Çay Partisi'nin artık üçüncü parti olma zamanının geldiğini ifade etse de Çay Partisi, 2012 seçimlerine ayrı bir parti olarak değil Cumhuriyetçilerin içinde girecek.
Cumhuriyetçi Parti'nin kadrolarında ise Çay Partisi'ne dair bir rahatsızlık var. Sıradan Amerikalılar arasında politik aşırılıkların zemin bulması pek olası değil. Cumhuriyetçiler içinde bir grup merkezden uzaklaşıldığının farkında. Onlara göre Çay Partisi'nin bu siyaset dili ve marjinal çıkışları Cumhuriyetçilere bir bedel ödetebilir.
Demokratlar Sandığa gidecek
Son seçimlerde Amerikalıların sandığa gitme oranı yüzde 61.6. Yani Amerika'nın yüzde 38'i için politika ve seçimler bir şey ifade etmiyor. Sandığa kayıt yaptırmayanlar ya da yaptırdığı halde oyunu kullanmayanlar iktidara gelen kişinin gündelik yaşamlarına bir etkisi olmayacağını düşünüyor. Onlar politize olmamış, günü kurtaran sıradan Amerikalılar. Sandığı önemsemeyenlerin çoğunluğu kendini demokratlara yakın görüyor. PEW'in araştırmasına göre kendisini Cumhuriyetçi olarak tanımlayan kitlenin yüzde 90'nı oy kullanmaya gidiyor. Buna karşın kendini demokratlara yakın gören kesimde sandığa kayıt yaptırma ve oy kullanmaya gitme oranı yüzde 75'ler civarında.
Toplam seçmen içerisinde seçim sonucunu doğrudan etkileyecek kadar önemli bir kitle, Çay Partisi'nin marjinal politik söyleminden endişe ederek yaşamlarında ilk defa sandığa gidebilir. Obama ve takım arkadaşları Cumhuriyetçi Parti içindeki radikalizmin büyümesini keyifle izliyor. "Topal ördek" Obama, bugünden yarına Amerikan seçmeninin gönlünü kazanabilecek işler yapma imkânından mahrum. Dolayısıyla Cumhuriyetçilerin bu zaafından başka tutunacağı hiçbir şey yok.

serdar.karagoz@sabah.com.tr
@serdarkaragoz


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.