Onu bunu yavşaklıkla suçlamanın dayanılmaz hafifliğini bir yana bırakıp...
Haluk Bilginer'in gürültü koparan sözlerini baştan alalım mı?
Bir dergiye şöyle demişti değerli oyuncu...
"Önce insandır önemli olan, oyun değil. Babam ölürse sahneye falan çıkmam, bu kadar insanın içini yakan bir şey varken, 'çok üzgünüm ama show must go on' demek saçma! bırakın yahu bu işleri."
Sonra da vurgulamıştı....
"Oyuncular ustalık sahibi olmadan efsane sahibi olmaya pek meraklıdır."
Ama bana göre en önemlisi, kendisine öfkelenenlere yönelttiği şu soruydu: "Niçin bozuldunuz? Kutsalınıza mı dokundum?"

Önce şunun altını çizeyim...
İnsanlık kültürünün bütün derin gelenekleri emeği yüceltir, kutsar.
Modern dünyada durum farklıdır. Dökülen alınterinin pek anlamı yoktur!
Artık üretilen değil, "görünen hizmet"e saygı esastır.
Emeğe değer veriyormuş gibi yapılır ya, gerçekte kutsanan meslektir. Daha doğrusu, bazı meslekler...
Bunların başında "hayat kurtaran" meslekler gelir. Tıp sektöründe çalışanlar mesela..
Bir de "hayat kuran" meslekler vardır. Gösteri (şov) mesleği bunlardandır.
Hele oyuncular...
Hem halkın "hizmetkârları" olarak alkışlanmak isterler ("show must go on/gösteri sürmeli" ilkesi bu talebin dokunaklı tezahürüdür) hem de "insanüstü" özelliklere sahip görünmeyi severler.
***
Ama şimdi iş değişti.
Bilginer çıktı, oyunu bozdu.
Katıldıkları tv söyleşilerinde "son oyununuzun, son filminizin zorlukları nelerdi?" sorusuyla karşılaşınca (nedense kimse maden işçilerine "zor mu?" diye sormaz!) gözleri parlayan oyuncuların keyfi kaçtı bir kere!
Çünkü içlerinden biri...
"O kadar uzatmayın canım, altı üstü rol yapıyorsunuz" dedi onlara.
***
Bana kalırsa, Haluk Bilginer de iddiasını daha fazla uzatmamalı!
Biliyorum ki, meslekler birbirinden daha üstün değil! Fakat...
Ne zaman Haluk Bilginer'i sahnede izlesem, bir "mucize" ye tanık olduğum duygusuna kapılıyorum!
Haksız ve abartılı bir duygu mu bu?
Bütün büyü sahnede mi? Yok, sanmam!
Çünkü bazen bir tornacı da, bazen bir mimar da, bazen de adı sanı pek duyulmamış bir doktor da yaptıkları işlerle aynı heyecan ve saygıyı uyandırıyor!