BERCAN TUTAR

Amerika-İsrail çatlağı büyüyor

ABD'nin önemli dış politika yazarlarından Tom O'Connor, Newsweek'te çıkan 13 Mayıs tarihli yazısında Donald Trump ile soykırımcılıkta Hitler'i sollayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki gerilimi kaleme almış. İlk dikkat çektiği nokta benim de vurgulamak istediğim bir tezattı.
Zira 10 Ocak'ta Gazze'deki ateşkesi zoraki de olsa kabul eden Netanyahu ayağının tozuyla 4 Şubat 2025'te Trump'ın ikinci başkanlık döneminde Beyaz Saray'a davet ettiği ilk yabancı lider olmuştu. Fakat şimdi Trump'ın Ortadoğu'yu kapsayan 3 günlük tarihi ziyaretinin durakları arasında Suudi Arabistan, Katar ve BAE var ama ilk görüştüğü yabancı lider olan Netanyahu'nun ülkesi İsrail yok.
Tom O'Connor, ABD ve İsrail arasında büyüyen jeopolitik ayrışmayı "Trump- Netanyahu ilişkisindeki çatlaklar" diye yorumluyor. Peş peşe yedi İsrail başbakanına danışmanlık yapan Şalom Lipner bile ABD ile eski ahengin artık kalmadığını itiraf ediyor.

***

Çünkü Trump, 7 Nisan'da Beyaz Saray'da ikinci kez kabul ettiği Netanyahu'yu üç ayrı başlıkta aşağılayarak gönderdi. İlk olarak Türkiye konusunda "makul" olmaya çağırdı. Bir bakıma dünyanın gözü önünde fırça attı ve azarladı. İkinci olarak Netanyahu'nun isteğini reddederek İsrail'e karşı tarifelerde indirime gitmedi. Üçüncüsü de Netanyahu'ya haber vermeden İran ile müzakerelere başladığını ilan etti.
Daha sonra Trump yine İsrail'i yok sayarak Hamas ve Husiler ile doğrudan görüşmelere başladı. Peşinden de İsrail'in olmadığı bölge ziyareti geldi. Trump, Riyad'da İsrail'in devirmekle tehdit ettiği Suriye lideri Ahmed Şara ile bir araya geldi. Ardından Erdoğan, Trump, Şara ve Arabistan Veliaht Prensi Selman, çevrimiçi bir zirve gerçekleştirdi.
Bu da bize ABD'nin yeni Ortadoğu planlarında İsrail'in artık eski ağırlığını kaybettiğini gösteriyor. Lipner bu durumu Trump'ın Netanyahu'ya karşı öfkesiyle açıklıyor. Peki, nedir bu öfkenin sebebi? En büyük sorun Netanyahu'nun ABD'nin Ortadoğu politikasını ipotek altına alma isteği. Bir diğer neden de Netanyahu'nun arkasından konuşması, Trump'ın saflığından dem vurup onu hizaya sokmaktan bahsetmesi.

***

Ne var ki Trump'ın öfkesi karşısında NYT'nin liberal siyonistlerinden Thomas Friedman dahi geri adım attı. Daha önce Trump'ı topa tutan Friedman beş gün önceki yazısında "Trump gerçeği anladı, İsrail'i safdışı bırakacak. Bu İsrail hükümeti bizim müttefikimiz değil" diyerek günah çıkarıp safını değiştirdi. Aynı şey ABD'deki en büyük Yahudi lobisi için de geçerli. Bir ay önce Trump'a "Senin CIA şefin, ulusal güvenlik danışmanın ve dışişlerindeki bakanın bizim adamımız" diyerek meydan okuyan AIPAC da vites değiştirmek zorunda kaldı. Zira Trump, ABD'nin siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri yardımına bağımlı İsrail karşısında şu an içeride ve dışarıda istediği her tür kaldıraca sahip. İsrail'in Trump'ın istediği hizaya girmekten başka şansı yok. Ancak işin püf noktası bu hizanın mahiyetinin ne olacağıyla ilgili. Gelişmeler şu iki ihtimale göre ilerleyecek gibi görünüyor... Ya değerli stratejist Reşit Kemal As'ın da işaret ettiği gibi "Trump, Ortadoğu'yu şekillendirene kadar Netanyahu hükümetiyle kötü ilişki pozu vermeye devam edecektir." Ya da Netanyahu "günah keçisi" ilan edilip İsrail'de yeni bir hükümet kurulacaktır. İkinci ihtimal daha ağır basıyor. Ancak gidişat nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın soykırımcı siyonistleri ağır bir hezimet bekliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.