Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Bıçak keskin olmalı!

Sahaya kazanmak için değil, kaybetme korkusuyla çıkmış bir takımdı F.Bahçe. İlk yarıyı korner bile atmadan bitirdi. İkinci yarıda da iki farklı geriye düştükten sonra ceza alanına kalabalık gitmeye cesaret etmeye karar verdiler. Ne ilerisi, ne gerisi, ne de orta sahalarıyla büyük takım görüntüsündeydiler. Bu boş vermiş, korkmuş ve sinmiş oyuncuların tartışmaya bile değer olmayan halleri belki Aykut Kocaman için sürpriz olabilir. Ama son Manisaspor maçında, öne geçtikten sonra sergiledikleri oyun, bugünün de habercisiydi.
Kocaman, muhtemelen kazandıkları için ne takımın omurgasıyla, ne de sahadaki görev anlayışıyla oynadı. Ayaklarına gelen topu bir o yana, bir bu yana oynamak dışında risk almayan, sorumluluğa katlanmayan Alex, Cristian ve Mehmet Topuz ile çıktı sahaya.
Emre dışında ileriye doğru top kullanacak tek adamı yoktu. Geçen maçta da yoktu. Yapabilecek olanları kulübede yanında tutmayı tercih ederek, görev verdikleri gibi kendisi de son analizi doğru risklerle karara dönüştüremedi.

HER FATURA ALEX'E KESİLEMEZ
Bu takım elbette mağlup olur. Ama Trabzon'daki gibi kaybeder. Sonuna kadar oynayıp, kazanmak adına bir şeyler yaparak. Bu şikayetin adresi olan oyuncu, daimi fatura sahibi Alex de olamaz. Çünkü neredeyse tüm takımı korkunun esiri olmuş, bitik bir halde maçı oynuyor.
İlk on birde sahaya çıkanların sadece dört tanesi Aykut Kocaman öncesinden oyuncular. Yedi isim geçen sezon sportif direktörken veya bu sezon teknik adamken alınmışlar, takıma katılmışlar. Bu yerinde sayan takımın oyuncu kalitesine de şikayeti olamaz. Esame listesine bir tane bile yedek stoper koymayacaksın, rakip ceza alanına girmeyen, yaklaşmayan, "Aman bir hata yapmayayım" diyenlerle sahaya çıkacaksın, sonra bu takıma F.Bahçe diyeceksin.
Kocaman'ın felsefesine, F.Bahçe'yi getirmek istediği görüntüye diyecek bir şeyimiz yok. Bunun için herkesin destek olması lazım. Ama bu felsefeyi yönetecek doğru analiz ve kararların da sahibi olmak gerekir.
Önceden söylediğimiz gibi; bunları bıçağı keskin tutarak yapmayacaksa Aykut Kocaman, biz de sorarız "Daum neden gönderildi?" diye... Onun zamanında da takım bundan kötü değildi.
Kayserispor'un maçı yaşaması, yardımlaşması, hücumda istekli çoğalması, ayağa top oynaması, boş alanları zekice kullanmasını örnek alarak, kendilerini aynada bir tartsınlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA