Fenerbahçe'nin yaşadığı kırılma anlarında Aykut hoca hep gemisini kurtardı. Fakat günler gösterdi ki takımı ayakta tutacak, tekrar dik yürütecek imkanı ve gücü kalmamış. Bunun nedeni iplerin tekrar oyuncuların eline geçmesi. Ödemelerdeki aksamalar Aykut Kocaman'ın hesap sorma imkanını ortadan kaldırdı. Bu noktada sahadakilerden fedakarlık beklemek ya da 17'de 16'yı getiren mücadeleci oyunu istemek hayal oldu. Zaten F.Bahçe'yi son 1.5 aydır izleyenler sahada kimin özveride bulunduğunu kimin idare ettiğini çok iyi anlıyor. Bu noktada Kocaman radikal hamle yapmalıydı. Geçen sezonu hatırlayanlar en kritik maçlarda genç Gökay'ı 11'de gördüler. Ama bu sezon herkes yorganı sermişken Kocaman hiçbir radikal karar alamadı. Oyuncu grubundan bir şey istemesi için bir şeyler de verilmesi lazım. Belki de neşteri sert vursa kalanları da kaybedeceğinden korktu.
İçerdeki maçlarda taraftarın bastırmasıyla kaçak oynayanlar biraz kıpırdıyor. Ama dış sahada hepsi saklambaç oynuyor. Mersin ve Beşiktaş maçlarının ikinci yarılarında oynanan futbol da zaten kırmızı alarmı vermişti. Bu noktada şampiyon olmak gibi bir mecburiyet önlerinde dururken oyuncuları tekrar sahaya döndürecek tek şey ödemelerin yapılması. Çünkü bu havucu önlerine koymadan koşmuyorlar. Eskişehir'de şapka düştü. Bundan sonra kimse eski mazeretleri kabul etmeyecektir. Çünkü sorun kötü oynamak da değil, kötü koşmak da.