Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Sanat için kim soyunmaz ki?!

Şu internet çıktı çıkalı işler epey değişti, değil mi pek kıymetli okur? Hele 'sosyal paylaşım siteleri' denen internet cemiyetleri hepimizin aklını aldı. Hiç ummadığımız bir anda, unutulmaya yüz tutan arkadaşlıklarımız yeniden alevleniyor, sonra bir de bakmışız ki en yakın ahbabımızla bir 'mail grubu'nda kavgaya tutuşup kanlı bıçaklı oluyoruz. Magazin yazarlarının da işi kolaylaştı tabii. 'Ünlü'ler artık sanal alemde kapışıyor, 'ulaşılmaz' isimler gözümüzün önünde şımarıyor, her dakika yeni haber malzemeleri çıkıyor. Misal, geçtiğimiz günlerde sunucu ve oyuncu Yunus Günçe, Orhan Pamuk'un Karolin Fişekçi ile görüntülenmesinden sonra Twitter hesabında, "Orhan Pamuk ressamla, yazar-çizerle takılacak tabii. Demet Akalın'la mı takılsaydı?" diye yazmış. Ben baktığımda yazı silinmişti. Ne var ki, her şeyi anında yakalayan, hatta kanaatimce 'ünlü'lerin birbiri hakkında yazdıklarını bizzat diğerlerine ispiyonlayan 'sosyal kapışma' meraklıları hadiseyi derhal kaydetmişti. Ardından Demet Akalın da, "Yunus Günçe misin nesin? Kendi aklının erdiği kadar adımı ağzına al. DEMET AKALIN, büyük isim tabii ama sen manşet olmazsın, olamazsın," diye yazmış. Sanki Demet Hanım yeni bir yaşanabilir gezegen keşfetmiş, öyle manşet olmuş gibi bir hava esti, değil mi? Memleketimizde 'büyük isim' olma meselesini analiz etmeye kalkışsak, hep beraber ağlamaya başlayabiliriz. Ve mesela kendisini 'dünyanın en seksi sanatçısı' olarak tanıtan bir ressamın, sırf Orhan Pamuk'la görüntülendiği için 'büyük isim' oluşuna tanıklık edebileceğimizi hatırlatmak isterim. Karolin Fişekçi'nin Orhan Pamuk'la fotoğraflanırken sanki olayın farkındaymış gibi duruşu, Kutluğ Bilge'nin heykelini öperken çektirdiği fotoğraf, hep 'büyük isim' olmaya hazırlanan kadının, içindeki cevheri üzerine fışkırtmak için can atma hallerini görüntülemektedir. Serbest çağrışımın kollarındaki serüvenimiz, bizi 'Ciciş Kardeşler' Esra ile Ceyda'nın kollarına savuruyor derhal. Bundan çok değil, iki yüzyıl sonra bugünün toplumunu inceleyecek olan tarihçilere, antropologlara falan müthiş bir sürpriz olarak yetiştirilmiş iki pırıl pırıl gençtir onlar. Trafikte kendilerini durdurup alkol kontrolü yapan trafik polisinin fotoğrafını çeken ve Twitter'da yayınlayan bu pırıltılar yüzünden polisin görev yerinden sürülmesi de ayrıca günümüz yönetim anlayışını anlamaları açısından gelecek kuşaklara bırakılmış muhteşem bir mesaj olacaktır.

HEP BU İNTERNET YÜZÜNDEN
Sadece cicişler, pampişler türü 'büyük isim'leri kastettiğim sanılmasın lütfen, daha 'ciddi' gibi görünen 'iş'lerden kimseler de, birer 'selebriti' olarak yetişiyor. Artık büyük yazarlar, büyük ressamlar, büyük besteciler çıkmıyor aramızdan. Misal, biz bugün bizden iki yüzyıl kadar evvel yaşamış Honore de Balzac'a bakıyoruz, ağzımız açık kalıyor. Hep bu internet yüzünden... Artık yazar yerine 'çok satar'lar yaratılıyor. İnternete alışmış, hep daha kısa şeyler okumak isteyen, 'geyik' hevesiyle yanıp tutuşan nesillere, zihinlerini zorlamalarını talep eden ürünler sunmanız beklenemez zaten. O yüzden 'performans'çılar var artık. Orhan Pamuk'la görüntülenen hanım, bir 'sanatsal performans' olarak eteğini sıyırıp Beşiktaş'taki dökme topun üzerine o yüzden oturuyor... Birer 'PR' harikası olan 'çok satar' yazarlarımız, o yüzden kılıktan kılığa girip her daim gözümüze sokulmaya hazır kıtalar olaraktan hevesle bekleşiyor... Sahi, meseleye buradan baktığımızda Esra ve Ceyda kardeşler de neden performans sanatçısı sayılmasın ki? Allah sizi inandırsın, birden adaşım Sami Hazinses'in o kaşını gözünü oynattığı hallerini çok özlediğimi fark ettim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA