Efendim, muhtemelen size de oluyordur, bazı meseleleri anlamakta hakikaten güçlük çekiyorum. Misal, geçtiğimiz hafta bir haber çıktı medyada: Gece gezmelerinde kendisine eşlik eden yabancı modelleri bir ajanstan alan Serdar Ortaç, "Artık orada güzel kız kalmadı," diyerek başka bir ajansla anlaşma yapmış! Yani kıymetli okur, lafı dolandırmadan söyleyecek olursam, ortada iki seçenek var: Ya bizim Serdar Ortaç'ın 'sevgilileri' diye bildiğimiz genç hanımlar 'ajans'tan temin edilen bir çeşit 'iş hanımı' ya da Serdar Ortaç, bilemediğimiz bir sebepten dolayı, bu hanımlarla sadece 'görüntü' yapıyor! Her iki durumda da vahim bir sonuca ulaşıyoruz: Memleketin en mühim popçularından biri, üstelik Kıbrıs'ta kumar oynayıp 1 milyon 200 bin dolar da para kazanmış hayli zengin bir popçu, yanında dolaştırmak için 'ücretsiz' hanım bulamıyor! E, bu durumda şu fani Sami ne yapsın, bu kriz koşullarında kiminle, nasıl rekabet etsin?! Vallahi efendim, devir hiç böylesine 'görüntü' devri olmuş mudur bilemiyorum ama görünen o ki, son olarak Twitter'ı aşındırdığı anlaşılan Seda Sayan Hanımefendi dışında hiçbir ünlümüz hakiki ilişkiler yaşayamıyor. Ayrıca, helal olsun, Seda Hanımefendi'nin, şu hayatta ne yapmaya çalıştığını henüz anlayamadığım eski komedi dansçısı Doktor Erol Bey'i bile dize getirecek bir ilişkiler ağı ve kafaya indiğinde derin etki bırakan bir çantası olduğu da ortaya çıktı. Neyse işte, sanki Seda Hanım'ın dışında her şey yalan bu memlekette...
SARHOŞKEN 3 MİLYON DOLAR SÖZÜ
Misal, bakınız, Van depreminin ardından Beyazıt Öztürk'ün sunduğu Van İçin Tek Yürek programında 62 milyon lira, Kardeşlik Zamanı programında ise 65 milyon lira bağışta bulunulacağı vaedilmiş. Programların ertesi günü, televizyon yetkilileri yardım vadenleri tek tek arayıp para toplamaya başlamış. Sonuç? Kısa mesaj atarak, elinden geldiğince katkıda bulunan fukaraların paraları tabii ulaştı ama aradan geçen üç ayda, o gece ekrana çıkıp havalı havalı para vaedenlerin nakdi yardım sözlerinin sadece üçte biri toplanabildi! 77 milyon liralık ayni yardım sözünün akıbeti ise tam olarak bilinemiyormuş! Misal, Van'a 500 konut yapma sözü veren bir inşaat şirketi, o sözü verdiğinden beri piyasada ıslık çalarak ve havaya bakarak dolaşıyor, konuyla ilgisizmiş gibi davranıyormuş! Zaten ben Çorlu civarından bağlanarak 3 milyon lira bağış sözü veren müteahhit amcanın da kafasının hayli güzel olduğunu o an anlamıştım. Ertesi gün televizyon yetkilileri kendisini aradığında, "Sarhoştum, ne söylediğimi hatırlamıyorum," demiş nitekim. Sanki manita aranmış da abuk subuk konuşulmuş! Sarhoşken 3 milyon dolar bağış sözü vermek herhalde sadece bizim milletimizin hasletlerindendir... Neyse ki, Kızılay ve Başbakanlık, yardım sözü verip de ödeme yapmayanlara bir ay daha süre vermiş ve bir ay sonunda, vaatte bulunup da sözlerini tutmayanlar kamuoyuna teşhir edilecekmiş. Bir de, ben o sarhoşken milyon dolar saçan abinin mesela geçen sene kaç para vergi ödediğinin de incelenip teşhir edilmesinde fayda olacağı kanaatindeyim. Rica etsem, ilgililer konuyla ilgilenebilir mi? Hadi be kıymetli vergici abiler, yapın bir güzellik benim için... Şimdi kiminiz diyeceksiniz ki, "Bu acayip kimseleri teşhir etsen ne olur, adamın karakterinin istiap haddi belli!" Yo, lütfen kıymetli okur, hadiseye bu kadar basit bakmayınız. En ünlü popçusunun bile yanında dolaştırıp hava atmak maksadıyla ajanstan manken, model falan kiraladığı bir memlekette, susuzluk hiçbir şey fakat imaj her şeydir. Bu bakımdan, hava atanın havasını söndürmek, bir çeşit sevap olsa gerektir! Ayrıca, tüm popçu arkadaşlara aracısız ve bedavadan ahbaplık edebileceğimi buradan ilan edeyim, kim bilir, belki ihtiyaç hasıl olur, öyle takılırım ben de kenarda...
