Başkent kulislerinde siyaset elbette çok konuşulur. Kabinede bir revizyon gündeme geldi mi, hangi bakanların gideceği, yerine kimlerin geleceği konuşulur, yazılır çizilir. Aynı kulislerde spor, özellikle de futbol çok konuşulur. Şu günlerde de, kabinedeki revizyondan çok futbol ve Futbol Federasyonu konşuluyor . Hatta potansiyel başkan adaylarının isimleri dile getiriliyor.
Mahmut Özgener, Hasan Doğan'ın vefatının ardından Genel Kurul'da Futbol Federasyonu Başkanı seçilmişti. Merkez Hakem Kurulu atamalarından, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu kararlarından rahatsızlıklarını dile getiren birçok kulüp başkanı oldu ve oluyor. Zaman içinde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Sivasspor, Trabzonspor yönetimlerinden federasyon ve kararları hakkında olumsuz açıklamalar geldi. Beşiktaş'ın ilk devre sonundaki viedolu basın toplantısında hedef hakem hataları ve MHK, dolayısıyla Özgener idi. Trabzonspor, Levent'teki federasyon binasına yürüyüş organize etti. Galatasaray-Fenerbahçe derbisi sonrası Adnan Polat'a ceza getiren " Her iki takım devre dışı bırakılmıştır" açıklamasını Fenerbahçe'nin cezaların hukuka uygunluğunu sorgulayan açıklaması izledi. Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın "Bizi şampiyon yapmayacaklar" sözleri federasyona güvensizliğin eseriydi.
Kulüpler cephesindeki bu gelişmelerin ve genel hoşnutsuzluğun izleri Ankara kulislerine de yansıdı. Şu sıralar dillerde sezon bittikten sonraki genel kurulda neler yaşanacağına dair senaryolar var. Şu anda başbakanlık müşavirlik kadrosunda bulunan Mehmet Atalay'ın Gençlik ve Spor Genel Müdürü olduğu dönemde kulüp başkanlarıyla sıcak ilişkilerde bulunduğu, hemen her hafta bir stadda maç izlediği, kulüplerin sorunlarını da yakından bildiği ku laklara fısıldanıyor. Düğmeye basılması için ligin bitimi bekleniyor. Delegeler yeterli imzayı toplayıp, olağanüstü genel kurulun yapılmasını sağlarlarsa Atalay'ın aday olabileceği de konuşuluyor .
ATEŞ OLMAYAN YERDEN...
Mehmet Atalay kesin bir şekilde böyle bir düşüncesi olmadığını söylese de, kulislerde ismi ön plana çıkarılıyor. Atalay'ın dışında dillendirilen bir isim de Ankaragücü Başkanlığı'nı bırakan Cemal Aydın. Kendisinin Haluk Ulusoy'a yakınlığı düşünülürse adaylığının biraz da Ulusoy'un işaretine bağlı olduğu vurgulanıyor. Haziran'da yine Ulusoycular ve diğerleri etiketli bir seçim olur mu? Kulislere göre olabilir. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!
