Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAĞLIK VE GÜZELLİĞİNİZ İÇİN GÜZELLİĞİNİZ İÇİN BENCE DR. ECE HATTAT

Pipo sigara kadar tehlikelidir

Eşim, sigarayı değil ama pipo içmeyi çok seviyor. Sizce piponun sağlığına bir zararı olur mu? A.Y./İstanbul
Birçok kişi, pipo ve puronun bir ağız alışkanlığı olduğunu ve sigara kadar tehlike arz etmediğini düşünür. Hatta dumanın akciğerlere ulaşmadığına inanır.

TIKANIKLIK OLUYOR
Oysa bu tam bir şehir efsanesidir. 3 bin 500 kişi arasında yapılan yeni bir araştırma, bu efsaneyi yıkacak gibi görünüyor. Araştırmaya göre pipo ve puro içenlerde kandaki zararlı maddeler, aynı sigarada olduğu gibi artıyor. Bu maddeler (özellikle kotinin denilen ve nikotin yıkımı sonucu oluşan bir madde) pipo kullanımında sigaraya göre yüzde 20, puro kullanımında yüzde 10 oranında olsa da yine de tehlikeli seviyelerde bulunuyor. Pipo ve puro içenlerde hava yolu tıkanıklıklarına hiç içmeyenlere göre iki kat daha fazla rastlanıyor. Kısacası pipo ve puronun güvenli bir alışkanlık olduğunu düşünmeyin.

40 YILIN SONUNDA GELEN ÖLÜM ACISI DİNMİYORSA...
İki ay önce 40 yıllık eşimi kaybettim. Onu bir türlü unutamıyor, sürekli ağlıyorum. Bu durumdan kurtulmak için ne yapmamı tavsiye edersiniz? Y.G./Samsun
Yaşlılıkla birlikte gelen kayıplardan belki de en üzücü olanı sevdiğimiz birinin ölümüdür. Birçok insan bu durumda bir yas süreci yaşar. Yas aslında sağlıklı olduğumuzun bir göstergesidir. Yakınımızın ardından ilk aylarda hissettiğimiz duygular genellikle oldukça yoğun ve acı verici olur. Zamanla (yakınımızın anısı ve onunla ilgili hislerimiz azalmasa da) yasın getirdiği üzüntü hali yavaş yavaş dinmeye başlar. Ancak bazen bu durum azalmadan devam eder, hatta artar. Yasın arttığı dönemler şunlardır:
Yas sürecimiz altı ayın üzerine çıktıysa...
Ölen yakınımızı işlerimizi yapamayacak kadar özlüyorsak...
Yakınımızın ölümünü kabullenmekte zorluk çekiyorsak...

YARDIM ALIN!
Kendimizi sürekli mutsuz, üzgün veya sinirli hissediyorsak...
Yakınımızın ölümüne bağlı geçmeyen öfke duyuyorsak...
Sosyal aktivitelerden uzak duruyorsak...
Hayatımızda ileriye doğru adım atamıyorsak...
Hayatın bir anlamı ve amacı kalmadığını düşünüyorsak, kronik bir yas süreci yaşıyor olabiliriz. Bu durumda bir uzmana başvurarak neler yapabileceğimizi gözden geçirmeli ve yardım almaktan çekinmemeliyiz.

NEDENİNİ ÖĞRENMEK GEREK!
Geçen gün kas yoğunluğumu ölçtürdüm, kötü çıktı. Kaslarımı korumak için ne yapmalıyım?
B.Ç./İzmir
İlerleyen yaşlarda meydana gelen önemli sorunlardan biri kas kaybıdır. Aslında kaslar için, kullan veya kaybet prensibi geçerlidir. Düzenli egzersiz yapan kişilerde, kas yoğunluğu daha yavaş azalır. Ancak düzenli egzersiz yapsanız da yaşlanmayla meydana gelen değişimler, örneğin kaslara giden sinir iletilerinin yavaşlaması kas kaybına yol açabilir. Düşük D vitamini seviyeleri, yetersiz protein alımı da kas kütlesini azaltabilir. Bu nedenle mutlaka bir uzmana başvurarak, altta yatan bir sağlık sorunu olup olmadığını öğrenin.

D VİTAMİNİ ÖNEMLİ
Düzenli egzersiz yapıp, kas güçlendirici hareketler yapmaya ve yeterli D vitamini almaya özen gösterin. Bu önlemler sizi kemik kırığı gibi sorunlardan uzak tutacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA