Artık CD'lerin yüzüne bakan yok. Var da yok. Eskisi gibi yok.
Oturduğun yerden müzik portallarına giriyorsun, indiriyorsun sevdiğin şarkıları, yüklüyorsun mp3 çalarına, bilgisayarına, iPad'ine, telefonuna...
Ya da bilemedin, gir Youtube'a; aklına hangi şarkı gelirse, canın hangi türde müzik çekerse yazıyorsun aramaya, tık dinliyorsun!

CAZ DİNLİYORUM
Ama ben hâlâ eski usulü seviyorum.
Mesela Tünel'de Lale Plak'a gitmeyi, dinleyerek harika CD'ler seçmeyi.
Dün beş tane yeni albüm kaptım Lale Plak'tan. Bu ara caz dinliyorum, bari size de tavsiye edeyim.
Ida Sand-The Gospel Truth: ACT Music'ten çıkan CD'de 'Like A Prayer', 'A Change is Gonna Come' gibi şarkıların cover'ları var. Müthiş bir ses.
Flabby-Anything Can Happen: Flabby üç DJ arkadaşın kurduğu bir grup. Nasıl tarif etsem? Cool caz halleri var. Müziklerinde bir sürü müzik var.
Nils Langren Funk Unit-Licence To Funk: Bu albüm de ACT Music'ten. İsveçli R&B ve caz trombon sanatçısı Nils Langren'in grubu. Funk müzik sevenler zaten biliyorlardır, bilenler bilmeyenler anlatsın.
Randy Crawford&Joe Sample with Steve Gadd &Nicklas Sample-Live: Albümün adına bakmak yeter, tarife gerek yok. Canlı canlı dinlenir.
Corinne Bailey Rae:
Aslında 'Put Your Records On' şarkısıyla tanıyorsunuzdur, ben de tanıyordum ama kendi adını taşıyan albümünü dinleyince, daha da yakından tanışmanın tadına vardım.
İşte bu kadar...
Bugün yok öyle o ne dedi, bu ne dedi, yok bilmem nenin derdi, öbürünün açılışı, defilesi, 'Hürrem'in cinlikleri, Felix'in atlayışı, Hülya Avşar'ın sırf tartışılsın diye patlattığı 'çarpıcı' yorumları, Twitter gündemleri, sabah karamelleri, akşam cadıları falan...

'OHH' ÇEKELİM
Bu havada en güzel şey, müzik.
Ben de bilirim, iki paragraf yazıda internet sitelerine düşmeyi, ortalığı kızıştırmayı, polemikler doğurmayı.
Ama bakın yukarıda ne dedik? "Harcamayalım" dedik.
Harcamayalım yani, öyle devamlı aynı hikayeleri sallamayalım yani.
Biraz da yaşayalım. 'Ohh' çekmeyi bilelim.
Kendimize bir çay koyup demlenelim değil mi?