Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, bu yılın ilk 10 ayında elde edilen bütçe gelirinin illere göre dağılımında; 107 milyar 223 milyon 330 bin lira ile İstanbul birinci sırada yer alıyor. 81 ilde toplanan gelirlerin yüzde 39'nu, yani devlet kasasına giren her 100 liranın 39'nu, İstanbullular karşılamış.
Devletin İstanbul'a yaptığı her 1 liralık harcama, 8.5 lira olarak geri dönüyormuş.
İstanbul'un dışında kendi kendine yeten şehir sayısı da sadece 12!
En çok açık veren il ise Hakkari.
Hakkari devletten aldığı her 66 liraya karşılığında 1 lira vermiş!
Evet, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin az gelişmişliğinden hükümetlerin yanlış politikaları sorumlu ama yazımızın tartışma konusu da bu değil. Dikkat çekmek istediğim nokta; gelir seviyesi her geçen gün artan, hep daha çok vergi veren İstanbullular'ın özledikleri insanca şehir yaşamına bir türlü kavuşamamaları.
Yeşil alanları, nefes alacağı parkları ve meydanları yok ya da çok az. Trafik sorunu ise bir türlü çözülemiyor. En küçük yağmur ve kar yağışında bile yollar felç!
DAHA NE KADAR BÜYÜYECEK?
Kentin tarihi ve kültürel mirası; açılan her AVM, otel ve rezidans sayesinde yavaş yavaş yok oluyor. İstanbul'un tarihi silüeti bile hasar aldı! Kentsel dönüşümler ise tarihi semtleri ruhsuz bina yığınlarına çeviriyor.
Kısacası en temel sorunlarını bile çözemeyen İstanbul; Türk ekonomisinin lokomotifi olma pahasına, her geçen gün balon gibi biraz daha büyüyor.
Ucuz konut üretimi, daha çok göç demek!
İstanbul'un nüfusu 14 milyon oldu ve bu rakam her yıl 350 bin artıyor.
Bu balon daha ne kadar şişecek?
Patlayana kadar mı?