Trabzonspor'un tarihi bir farkı yakalaması gereken bir maçtı. İlk yarıda öyle bir yarım saatlik bölüm var ki skorun 4'lere ya da 5'lere gitmesi içten bile değildi.
Bu bölümde öne oynamaya çalışan, oyunda tempoyu artıran, kenarlara taşıdığı toplarla hızlı hücum girişimlerinde bulunan ve bunun sonucunda gol pozisyonları üreten bir Trabzonspor seyrettik. Özellikle Serkan'ın Sivasspor'un savunmasının sol kenarındaki büyük boşluktan yararlanarak geliştirdiği ataklarda, hücum bölgesindeki Engin, Umut, Colman, biraz daha becerikli olsa ilk yarıda maç biterdi.
Atılan ilk golde Engin'in mükemmel bir asisti vardı. Colman ile kazanılan golden sonra 2-0'ı yakalayan Trabzonspor'un yaptığı en önemli yanlış tempoyu zorlamalarıydı.
Halbuki tempoyu düşürüp böylesi bir ağır sahada daha fazla pas yaparak ekonomik oynama anlayışını sahaya yansıtmaları daha gerçekçi olurdu.
Çünkü, 2-0'dan sonra Sivasspor ikinci forvetleri oyuna sürdü. Bütün riskleri aldı. Ve de savunmasında doğal olarak büyük boşluklar bıraktı.Trabzonspor'un yediği golde ise Selçuk ile başlayan kaleci Onur'la sona eren hatalar zinciri öne çıktı.

MÜKEMMEL BİR BAŞLANGIÇ
İkinci yarıda yine gol pozisyonları üreten bir Trabzonspor sahada vardı. Yalnız hücum bölgesinde oynayan oyuncuların böylesi maçlarda sorumlulukları çok fazla, girilen gol pozisyonlarında pas atmaları gerekirken şutu tercih etmeleri ya da şut atması gereken bir yerde pası tercih etmeleri sonucunda farkı artıramadılar.
Sonuçta alınan 3 puanla ligin ikinci devresine iyi bir başlanğıç yaptılar.
İlk 30'da mükemmel oyunu daha da geliştirebilirlerse istikrarlı sonuçların yakalanabileceğini düşünüyorum.
Fakat oyunun belirli bölümlerinde hala kollektif olarak bir takım sorunların olduğunu da hatırlatmak istiyorum.