Galatasaray uzun bir aradan sonra deplasmanda galip gelmesini bildi. Fakat yine ecel terleri dökerek... Rijkaard, Diyarbakır maçı kadrosuyla sahaya çıktı. G.Saray golü erken ulaşabilmek için savunmasını öne çıkardı.
Rakibi baskı altında tutmaya çalışan sarı-kırmızılılar, kaptıkları toplarla da tehlikeli oldular. Yalnız Keita'nın attığı gole kadar Galatasaray'ın rakip kalede gol pozisyonu üretemediğini gördük. Bunda en büyük etken, önde oynayan 4 oyuncunun kendi aralarındaki uyumsuzluğuydu.
Sadece Keita top ayağına geldiğinde rakibi zorlayan ve Galatasaray'ı karşı kaleye taşımaya çalışan oyuncuydu. Arda ve Giovani ilk yarıda oyunda hiç yoktu. Baros da isteği topları alamadığı için etkisiz kaldı.
Orta sahada Mehmet Topal mücadele etmeye çalıştı. Fakat o da ayağına aldığı topları olumsuz kullandı. Elano ise uzun top kullanarak oyunun yönü değiştirmenin dışında forvete destek veremedi.
İlk yarıda Manisa'nın da hücumda etkisizliğini düşündüğümüzde Galatasaray savunması en rahat maçlarından birini oynadı.

SABRİ'NİN HATASI VE PANİK
Maçın ikinci yarısında ise Galatasaray ilk devreye göre daha farklı bir görüntü çizdi.
Ayağa pası çok iyi yaparak her iki kenardan da etkili atak girişimlerinde bulundu. Giovani'nin oyunda Arda ile birlikte daha fazla görünmesi, Keita'nın sağ kenarda adam eksilten driplingleri sonucunda Baros'un ayağından ikinci gollerini attılar.
Golden sonra ise Galatasaray daha kontrollü oynaması gerekirken, hücuma çıkışlarda ve de ön bölgede çok basit top kayıpları yapmaya başladı. Sabri'nin hücumda kaptırdığı topta Manisa'nın kazandığı golden sonra ise Galatasaray bir süre panik içerisinde göründü. Sonrasında ise Galatasaray'ın girdiği net iki pozisyon var.
Alınan 3 puan, sarı-kırmızılı takımın hala şampiyonluk yarışında var olduğunun bir göstergesi. Gelecek hafta kendi sahalarında oynayacakları Bursaspor maçı bir bakıma ligdeki yerini belirleyecektir.
Hakem Abdullah Yılmaz ise yardımcılarıyla iyi anlaştı ve genel olarak iyi bir maç yönetti.