Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Nereye dokunsan cunta

Meselemiz sadece Dursun Çiçek'e ait olduğu söylenen ıslak imzalı "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" değil. Bu plandan önce, Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı ve Ergin Saygun'un Genelkurmay 2. Başkanlığı döneminde, onların talimatıyla, "Bilgi Destek Planı", Genelkurmay Harekât Başkanı Nusret Taşdelen'e hazırlatılmıştı. (Hazırlayanlar arasında gene kurmay albay Dursun Çiçek vardı) Bilgi Destek Planı, 1. ihbar mektubunun ekinde savcılara gönderildi. Bu planın bir Lahikası ve Lahika'nın da Harekât Planı mevcuttu. (Eylül 2007 tarihli Lahika, 20 Haziran 2008'de Taraf gazetesinde yayınlanmıştı.)

CD ve Harekât Planı

3. ihbar mektubu beraberinde gönderilen CD'den ise, Lahika'nın Harekât Planı çıktı. Bu Harekât Planı, Taraf'ta yayınlanan Lahika adlı belgenin nasıl uygulanacağını gösteriyordu. Gazeteler habere geniş yer ayırdı: Sahte kamuoyu araştırmaları düzenlenecek; film senaryoları yazdırılacak; "dost" sivil toplum örgütlerine para yardımı yapılacaktı. Ama planın en vahim tarafı, "kara propaganda" ile ilgili olanıydı. TESEV ve İnsan Hakları Derneği gibi sivil toplum örgütleri (STÖ), "gri ve kara ürünler" ile itibarsızlaştırılacaktı. Bu STÖ'lerin, yabancı güç merkezlerinin hizmetinde olduğu, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne saldırmaları için Türkiye düşmanlarından para aldığı, ahlâksız oldukları, aile, yurt ve vatan kavramlarına sahip olmadıkları, yalnızca maddi çıkar elde etmeye çalıştıkları, parayı kim verirse ona hizmet ettikleri, servetlerini nasıl elde ettiklerinin bilinmediği, kişisel geçmişlerinin yolsuzluklarla dolu olduğu şeklindeki haberler seçilmiş yayın organlarına iletilecekti. İmal edilecek diğer kara ürünler şu şekilde anlatılıyordu: "Tarikatçı baba kızını eve hapsetti", "Türban takmaya zorlanan genç kız Güzin Abla'ya mektup yazdı", "Cemaatten toplanan paralar şeyhe gidiyor", "Şeyh lüks tatil yapıyor", "İrticacı ailenin küçük yaştaki kızı biriyle para karşılığı evlendirildi", "Öğretmenlere göre eğitim hızla dinselleşiyor" vs...
3'üncü ihbar mektubunu yazan kişi (ya da grup), bilgisayarlar silinirken, kurtarabildiği belgeleri CD'ye doldurarak birçok kişiye ulaştırdı.

Genelkurmay yalanlamadı

Belgelerin muhtevası yayınlanınca, Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaptı (17 Kasım 2009) ve hayret (!) CD ile gönderilen, gazetelerde de bütün teferruatıyla çıkan Lahika Harekât Planı'nın sahte olduğunu belirtmedi. Sadece, CD'de yer alan hususlardan büyük kısmının, 2008'den daha önce medyaya yansıyan haberlerle benzerlik gösterdiğini vurguladı. Bir anlamda, bu belgenin varlığını ve gerçek olduğunu teyit etti. Zaten, bazı gazeteler, Eylül 2007'de, Bilgi Destek Planı hazırlandıktan sonraki hafta ve aylarda gazetelerde çıkan haberleri taradılar; üretilen "gri ve kara ürünlerin" bazı medya organlarında yer aldığı hususunu okurlarıyla paylaştılar. Hem Güzin Abla'ya "Başımı zorla örtüyorum" diye mektup yazılmış, hem bazı gazetelerde Mahmut Hoca'nın lüks hayatı sergilenmişti. (İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Hoca Beykoz'a bağlı Çavuşbaşı beldesinde iki villa aldı. Hürriyet-24 Nisan 2008). Milliyet gazetesinde türbanlı sayısının 4'e katlandığına dair bir araştırma yayınlanmıştı; Radikal gazetesinde, Eylül 2007'yi takip eden 6 ay içinde, "okulda namaz" konulu 11 haberin yayınlandığı da bu arada ortaya çıktı. ("Ana sınıfını mescide çevirdiler"; "Lisede mescit: Öğretmen imam, öğrenciler cemaat"; "Dini baskı, Anadolu Lisesi'nden kaçırttı"; "Türban takmadığım için yurttan atıldım"; "Ders saatinde damda namaz" vs...)

Sahte belge

Genelkurmay Başkanlığı, sadece, Adli Müşavir tarafından Ergin Saygun'a gönderildiği söylenen ve "Lahika, bir darbe planı; cezası müebbet" yanıtını ihtiva eden belgeyi yalanladı. Sadece, 17 Kasım 2009'da Taraf'ta çıkan o belge için "sahte" dedi. Daha önceki yalanlamalarının birçoğunun gerçek çıktığına bakarak, (sözgelimi Özden Örnek'e ait darbe günlükleri) pek ikna olduğumuzu söyleyemeyeceğiz. Zaten Lahika, 20 Haziran 2008'de Taraf gazetesinde yer alınca, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, gene yalanlamıştı.

Kafes Eylem Planı

Evvelki gün Taraf, bir başka sansasyonel habere daha imza attı: Gayrimüslimleri vurup, Müslümanları suçlamak üzere, bu defa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde, Mart 2009 tarihli "Kafes Eylem Planı" ele geçirilmiş. Bu eylem planını hazırlayanların, Poyrazköy'de, 21 Nisan'da yapılan kazılarda ortaya çıkan lav silâhlarının ve çok sayıda mühimmatın sahibi olduğu belirtiliyordu.
Keşke işimiz sadece ıslak imza ve albay Dursun Çiçek olsaydı. Maalesef, cunta dalbudak sarmış. Nereye dokunsan, cerahat akıyor. Türkiye Cumhuriyeti, cerahati temizleyip, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni sağlam bir yapıya kavuşturmayı başaracaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA