Haftaya müthiş bir tempoyla başladık. İş dünyasının en başarılı ismi olan Coca- Cola CEO'su Muhtar Kent, ardından Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik'in konuğu olan Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder ve son olarak da ABD eski Başkanı Bill Clinton farklı organizasyonlar için İstanbul'daydılar.
Baştan sonra bütün konuşmaları dinlediğim için şunu itiraf etmeliyim ki en etkileyici konuşmayı Coca- Cola'nın Türk CEO'su Kent'ten dinledim. İkinci sıraya Bil Clinton'ı, daha önce çeşitli toplantılarda dinlediğim ve zaten AB'deki en etkin Türk dostu olarak bilinen Schröder'ı da üçüncü sıraya koyuyorum.

İklim değişikliği ve fakirlik
Özellikle Kent ve Clinton gibi dünyaya ekonomi ve siyaset alanında yön veren isimlerin, konuşmalarında günde 1 doların altında gelirle yaşamak zorunda olan 1 milyar insana, temiz suya ulaşamayanlara ve iklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız ve yaşayacağımız çevre felaketlerine geniş yer vermesi dikkat çekiciydi.
Dünyada değişen dengelerden, yaşanan ekonomik krizden ve Türkiye'nin dünyadaki rolünden söz etti etmesine de Clinton, konuşmasının büyük bir bölümünü, kurduğu vakfın çalışmalarına ayırdı ve siyasetten ziyade en çok toplumlar arası refah farkını ortadan kaldıracak çalışmaları anlattı.
Dünyada yaşanan trajedilerin, okula gidemeyen 100 milyon çocuğun, temiz suya hasret olan milyonların sesi olmak istedi. Bu yönüyle Clinton'ın yaptığı konuşma hakikaten etkileyiciydi.
Kent ise, Koç Bilgi Grubu Başkanı Ali Koç'un misafiri olarak Türkiye'deydi. O da o gün o salonu dolduran CEO'lara iş dünyasında nasıl bir yol haritaları olursa, dünyanın en derin krizden geçtiği ve değiştiği bu yıllarda başarılı olabileceklerini sıraladı. İçimden, bu salonda bir CEO olarak oturuyor olsaydım, sadece Kent'in anlattıklarını uygulamakla başarıyı yakalayabileceğimi hissettim. Hakikaten net, anlaşılır, uygulanabilir ve çok gerçekti söyledikleri.