Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Hesap meydanda kesilecek

Demokratik açılım artık asli sahibine, TBMM'ye emanet... Dün Meclis'te her yönüyle tarihi bir oturum vardı. 10 Kasım'daki ön görüşmeden topluma yansıyan karamsarlık havası, bir nebze olsun dağıldı. İktidarı ile muhalefeti ile demokratik olgunluk sınavından "ikmalden" de olsa geçildi. Hesaplaşma, meydanlara bırakıldı.
CHP ve MHP milli bütünlüğe endeksli kaygı söylemini, DTP etnik kazanım çizgisini, AK Parti demokratikleşme eksenini tercih etti.
Milletvekilleri ne kadar soğukkanlı ise izleyici locaları da sokağın nabzını yansıtırcasına gergindi.

***
Başbakan Tayyip Erdoğan, ilk Meclis'in ruhunu, "Çokluk içinde birlik" anlayışını benimsedi. Açılımı sadece "Kürtlere" indirgemedi, ülkenin tüm unsurlarına sahip çıktı. Statükodan Türkiye'nin menfaati olmadığını sarsıcı şekilde geniş kitlelere aktardı. Bir ara dil sürçmesinden olacak "7 siyasi bölgenin birinci partisiyiz" dedi. Oysa o sırada 7 bölgede de Türkiye'nin lider partisi olduklarını anlatıyordu.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, 25 yılın hatalarını sıraladıktan sonra, açılıma şiddetle karşı çıkan MHP'yi, efsanevi lider Alparslan Türkeş'in Kürtler'i de kucaklayan mesajları ile yüzleştirdi.

***
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın stratejisi, kendisine karşı kullanılabilecek tezleri çürütmek, Kürt sorunu ile terör arasındaki ayrıma dikkat çekmek ve açılımdaki yol kazalarından hareketle Hükümet'i köşeye sıkıştırmak üzerine kuruluydu. 20 yıl önce hazırlanan Güneydoğu Raporu'na, Kürtçe konuşmanın önündeki engelleri kaldırmaya dönük 1991 yılındaki yasa teklifine değinen Baykal, o dönemde solun kalesi olan Güneydoğu'nun siyasal olarak nasıl kaybedildiğine de açıklık getiriyordu. Baykal'ın, "Acıları paylaşıyorum" açıklaması Kürtler'e yönelik en ciddi açılımdı. "Bir ulus devlette etnik kimliklere tanınan özgürlüklerin tamamı Türkiye'de de tanınacaktır" sözü, CHP'nin son sınırı idi. Güneydoğu'da devlet eliyle kalkınma reçetesi ise klasikti. Baykal, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Erbil ziyaretinde, Barzani'den "PKK terör örgütüdür" beyanı gelmemesini eleştirirken haklıydı. Barzani'nin, PKK'yı, Kerkük için koza dönüştüreceği uyarısı da gerçekçiydi.

***
MHP Lideri Devlet Bahçeli, şehit ve gazileri anarak konuşmasına başladığı anda, demokratik açılıma karşı çıkmayı sürdüreceğinin de sinyalini verdi. "PKK açılımı" tanımlaması ile gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gerekse Başbakan Tayyip Erdoğan'la niye görüşmediğini milliyetçi camiaya izah etme çabasındaydı.
Çözüm olarak sunduğu, "Teröristler silahı bırakıp adalete hesap versin" çağrısı "Ama nasıl?" sorusunu yanıtlamaya yetmedi. Meclis'in ileriki günlerdeki tansiyonu ise Bahçeli'nin, "Hodri meydan! Bölünme yasalarını çıkarabiliyorsanız çıkarın!" iddiasında gizliydi.

***
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, son parti kongresindeki gibi "Öcalan'ın çözüme katkı sağlamasına fırsat verin" mealinde konuşmadı. Habur'da yaşanan manzaradan alınan derslerle DTP'nin gerilimden kaçındığı hatta Hükümet'in açılım iradesine kontrollü desteğini sürdürdüğü görüldü.
"Özerk yönetim, ana dilde eğitim" beklentisini yansıtan Türk, "Kimsenin bayrakla, sınırla sorunu yok. Türkçe ortak iletişim dilidir" diyerek yatıştırıcı üslubu tercih etti.
Son noktada, "Ciddi yaklaşım gösterilirse silahlar üç ay içinde Türkiye gündeminden kalkar" ifadesiyle DTP'nin güç merkezi olduğunu göstermeye çalıştı.

***
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, kamuoyuna sürpriz gelecek bir kararı paylaşmadı. "Sivil anayasa" gereğinden söz etti ama kilometre taşlarına değinmedi. Uygulanacak reçete ile terör örgütünün nasıl silah bırakacağı da anlaşılamadı. Anayasa'nın 3. maddesinde teminat altına alınan devletin bütünlüğü ve resmi dili ile ilgili kaygıları giderdi. Açılımın öncü adımlarında, yer isimlerinin iadesi, seçmeli Kürtçe dersi ve Kürtçe propaganda vaadinde bulundu. Muhalefetin katkısına hala açık olduklarını söyleyerek, "uzlaşma kültürü" adına romantik umut dağıttı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA