Her fırsatta "Sivil toplum kuruluşuyuz" diyen yarı kamusal nitelikli meslek birlikleri ne hikmetse siyasetin arka bahçesi olmak için kırk takla atıyor! Son yıllarda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) de "Kavga ve tek tipleşme gayreti" tavan yaptı. Artık TİM'de dış ticaret konuşulmuyor. Siyaset yapılıyor. TİM'in tavrı mevzuatta "Düzenleme kalitesini" düşürüyor. Türkiye ise bunca yıldır siyasette ve ekonomide kazandığı esneklikleri bir bir kaybediyor.
Nisan ayı boyunca TİM çatısı altındaki 61 ihracatçı birliğinde seçim var. 50 bine yakın ihracatçı oy kullanacak. Bu seçimde Dış Ticaret'ten sorumlu bakan Zafer Çağlayan, herkese eşit durdu. Kimseye "yeşil ışık" yakmadı.
Fakat çoğu aday işgüzar, el altından, "Ben iktidarın adamıyım, bir emrin var mı?" diye oy tacirliği yaptı.
Hatta,"Vergi borcunuzu öderiz, arazi sorununu çözeriz" diyenler bile oldu! Başbakan Erdoğan bunları duymalı. Çünkü birileri akıllı ya, dümeni kendi adına istediği yöne kırıveriyor. Böyle sakillik iseTİM'e hiç yakışmıyor.

***
TİM dediğin ne ki!..
Sadece bir çatı örgütü. Önemli olan birlikler. Dolayısıyla yeni yasayla paranın kokusunu alanlar, ihracatçı birliklerine girebilmek için, "Horoz yarışını" sürdürüyor..
"Ben TUSCON'u ve MÜSİAD'ı arkamda taşıyorum" diyen Hazım Sesli ile, "Ben de liberalim, muhafazakârım" diyen İsmail Gülle arasındaki yarış geçmiş dönemin rövanşı olarak karşımıza çıkıyor.
Malum, geçen döneme kadar Gülle, eski TİM Başkanı Oğuz Satıcı'nın sağkolu ve yol arkadaşıydı. Ayrıldılar. Kulislerde son dört aydır Satıcı, " Sesli'yi destekliyor" diyorlar. Buna gerek var mı?
İnanın, Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği (İTHİB)'nde yürütülen yarış doğru bir zeminde gitmiyor.
Tekstilde kriz var. Sektör, makine kapasitesinin yüzde 40'ını kullanamıyor, makineler boş yatıyor. Binlerce işsiz var. Adaylar bunu görmüyor mu?
Yarın seçim yapılacak. Lütfen şov yapmayı bırakın, oy verecek kesimi "İktidarın gücü" ile "Tabana sesleniyorum" ikilemine sokmayın! Bu kavga hoş değil!