Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

SHP'nin Kürt Raporu 'tırpanlandı' mı?

Bugün CHP'nin Kürt açılımı karşısındaki tavrı toplumun her kesimi tarafından tartışılıyor. En çok da sosyal demokrat çevreler yürütüyor bu tartışmayı. Bunun nedeni de Türkiye'de merkez sağın, muhafazakâr kesimlerin Kürt sözcüğünü bile ağızlarına almaktan çekindikleri hatta istemedikleri bir dönemde sosyal demokratların, ilk kez Kürt meselesinde bir rapor hazırlayıp kamuoyuna sunmasıydı.
Bir anlamda merkez siyaset içinde sosyal demokratlar riske girip bedel ödemeyi göze alarak bugün bile aşılamayan 1990'daki "Kürt Raporu"nu yayımlamışlardı.
Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin yayımladığı "Doğu ve Güneydoğu sorunlarına bakış ve çözüm önerileri" başlıklı bu rapor, siyasi partiler tarihi açısından bir dönüm noktasıydı.
Bu nedenle bugün bile önemini koruyor. O rapora imza atan siyasetçileri kamuoyu yakından tanıyor. Dönemin SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Fuat Atalay, Hikmet Çetin, Cumhur Keskin ve Eşref Erdem...
Yaşamını yitiren Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin dışında hepsi hâlâ bir biçimde siyasetin gündemindeler.
SHP raporu bugün gündemde tartışılan Kürt açılımı açısından da bir çıkış noktası olabilecek nitelikte...
Peki, böylesine önemli bir rapora imza atan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün nasıl oluyor da farklı bir siyasi dil kullanıyor?
CHP tabanı ve sosyal demokrat çevreler hatta geniş kamuoyu bugünlerde ağırlıkla bu sorunun cevabını arıyor.
Kimi son dönemde AK Parti'nin iktidara gelmesiyle Baykal'ın rota değiştirdiğini söylüyor, kimi de aslında değişmediğini daha netleştiğini söylüyor.

'Başka bir Türkiye olurdu'
Bu açıdan ilginç bir bilgiyi o dönemde SHP MYK üyesi olan Halil Akyüz anlatıyor. Akyüz'e göre Baykal o rapora da muhalefet etmişti... Akyüz şöyle diyor:
"O raporun altyapısı bizim çalışmalarımız sonucu oluştu. Öneri İsmail Cem'den geldi. Cem, o zaman Deniz Bey'e muhalifti. Ama onun önerisi dikkate alınarak bu Kürt raporu hazırlanmıştır. Raporda gerek İsmail Cem'in, gerek Eşref Erdem ve Cumhur Keskin'in önemli katkıları var. Ama o katkıların bir kısmı rapora geçmedi. O müsveddeler bir elinize geçse, orada neler olduğunu görürsünüz."
Merak edip soruyoruz; Peki, ne vardı? Soruya Halil Akyüz'ün cevabı çok net:
"En önemlisi anadille eğitim meselesi vardı. Bir de üniversitelerde Kürt Enstitüleri'nin kurulması ve orada yetişecek hocaların kurs açmalarıydı. Tabii devlet eliyle... İşte bu 'devlet eliyle' kısmını kaldırdılar."
Aynı soruyu bu kez o dönem Baykal'a çok yakın olan Eşref Erdem'e sordum. Erdem, Baykal'ın rapora muhalefet etmediğini belirterek şöyle diyordu.
"Raporu hazırlamaya 1989'da başladık ve tartışa tartışa o hale getirdik. Parti Meclisi'nde de oybirliğiyle kabul edildi. Deniz Bey'in hiçbir muhalefeti olmadı..."
Bu kez araya girip, Erdem'e anadille eğitim meselesini hatırlatıyoruz. O konuda Erdem şöyle diyor:
"O raporda değil ama daha sonra CHP'nin başına geçtikten sonra Algan Hacaloğlu'nun hazırladıkları raporda "devlet eliyle" olmasına karşı çıktı. Ama şunu söylemeliyim, SHP raporunun gereği o gün yerine getirilseydi, bugün başka bir Türkiye olurdu."
CHP Genel Başkanı Baykal, kendi oluşturduğu ekibin hazırladığı metinleri ne kadar "tırpanladı" bilinmez ama ortaya çıkan metin bugün bile önemini koruyor.
AK Parti veya hükümet, o metinle, bugün CHP'nin kapısını çalıp, "İşte çerçevemiz bu metin, gelin gereğini yapalım" derse, nasıl bir tepki alacak doğrusu merak ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA