Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖZGÜR ÇAKIR

Kolbastı'yı bırak Marsis'e bak

Türkiye son birkaç aydır kolbastıyla yatıp kalkıyor. '2009 kolbastı yılı'nda tüm Türkiye bu müziğin ve dansın kökeni üzerine tartışmaları okuyup, artık gına getirecek kadar melez ama bir o kadar tuhaf versiyonlarını dinleyip izliyor. Piçoğlu Osman, Erkan Ocaklı ve Ümit Tokcan gibi mahalli sanatçılardan yıllarca dinlediğimiz müzik garip bir hal alıyor.
Aynı anda ise Karadeniz müziklerine yıllardır yeni yorumlar getiren ya da anonim eserleri bulup çıkaran Volkan Konak, Birol Topaloğlu, Fuat Saka ve pek tabii ki Kazım Koyuncu'nun yapmaya çalıştıklarına benzer bir damar da yoluna devam ediyor. Kalan Müzik'ten kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini yayınlayan Marsis, bir tür Karadeniz rock'ı diyebileceğimiz bir tarzda Türkçe, Lazca, Hemşince ve Gürcüce şarkılar seslendiriyor. Adını Kaçkar Dağları'ndaki yüksek zirvelerden biri olan Marsis'ten alan topluluk, ilk albümünü yayınlayana kadar Barışa Rock Festivali, nükleer karşıtı gösteriler gibi bir çok etkinlikte ve düzenli çaldıkları bar programlarıyla aslında son bir kaç yıldır ciddi bir hayran kitlesi edinmeyi başarmıştı.

Enerji dolu bir albüm

Canlı performanslarıyla göz dolduran Marsis'in albümü de enerji dolu. Anonim türkülerin ve Karadeniz ezgilerinden beslenen kendilerine ait şarkıların bir arada olduğu albüm, ilk dinleyişte bir zamanlar Lazca müzikleri kendi modern yorumuyla dünya müziği kategorisine sokmayı kafasına koymuş Kazım Koyuncu'yu andırıyor gibi. Ama Marsis dinlendikçe özgünlüğünü ortaya koyuyor. Marsis Dağı, Gürcü halk şarkısı Deda, Hemşin türküsü Kapıya Sandaliye, Türkçe aşk anlamına gelen Oropa albümdeki ilk dikkati çeken parçalar.
Marsis'in öne çıkan bir özelliği de yerel enstrümanları eşlikçi gibi değil, grubun bütünlüğü içinde önemli parçaları gibi görmeleri. Karadeniz müziği yapıyorlar diye bu enstrümanların hiç biri gereksiz yere öne çıkmıyor. Albümün düzenlemelerindeki başarı sayesinde birden arpej yapan ya da sert tonlarda ritm atan gitarın, güzel bas yürüyüşlerinin, kemençe ve tulum sololarının birbirleriyle uyumlu paslaştıklarını duyabiliyorsunuz. Vokaller ise güçlü ve içten. Marsis albüme dinlemekten bıkmadığımız Kolbastı'yı da koymuş ama özgün parçaları ve başarılı türkü yorumlarını duyunca Kolbastı'yı es geçmek kolay oluyor. Karadeniz müziğini enstrümanlarına ve sesine hakim bir topluluktan modern bir tarzda dinlemek isterseniz, hemen bir Marsis albümü edinin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA