Futbol öylesine bir heyecan ve tutku işi ki, endüstrileşmesi bile bunu engellemekte zorlanıyor. Hoffenheim gibi 3 bin 200 nüfuslu bir köy takımı futbol delisi hemşerisi Dietmar Hopp'un el atmasıyla iki yılda iki küme yükselerek Bundesliga'ya çıktı. Çıkmakla kalmadı, şu anda ligde ikinci sırada.
Sağlam alt yapı oluşturulmasının dışında şu anda yaklaşık 30 bin kişilik yeni stat da Ocak ayında hazır hale gelecek.
Sezon öncesi transferde Salzburg'tan Türk kaleci Ramazan Özcan (24)'ın dışında, Brezilya'dan Luis Wellington (20), Gustavo (21), Gana'dan Vorsah (20) ve Stuttgart'tan Beck (21) için toplam 10 milyon euroluk bir harcama yaptı. Geçen sezon ise 2. ligde iken 30 milyon euroluk bir harcama yapılmış, şu anda Bundesliga'da da klaslarını gösteren 24 yaşındaki iki Boşnak oyuncu Ibiseviç ve Salihoviç ile 21 yaşındaki Brezilyalı Eduardo transfer edilmişti.
İKİ BOŞNAK FARK EDİLEMEZ Mİ?
Evet Hoffenheim iki yılda 40 milyon euro harcadı. Ama bu harcamayı genç oyunculara yapıp şu anda Bundesliga'nın en genç kadrosunu oluşturdu. Bu yatırımı kısa sürede başarıya çevirmeyi başardı. Hopp'un başarısının yanında asıl önemli nokta teknik direktör Ralf Rangnick ve onunla 2006 yılından bu yana devam edilmesi.
Bayern Münih Teknik Direktörü Jurgen Klinsmann, Hoffenheim'ın birkaç yıl içerisinde Alman futbolunun lokomotif ekiplerinden olacağını söyledi.
Bu örneği vermemin nedeni şu. Roberto Carlos 35, Güiza 28, Lugano 27, Edu 27, Emre 28, Josico 33, Alex 31 yaşında.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sezon öncesi Yüksek Divan Kurulu'nda yaptığı konuşmada transfere yaklaşık 50 milyon euro harcadıklarını açıkladı.
Fenerbahçe çok büyük bir camia. 1 milyon üye projesi hedefi konmuş bir kulüp için başka ne söylenebilir ki? Taraftarı endüstrileşen futbolda takımına hem mali hem de manevi anlamda desteğini en çok veren kulüp taraftarı.
Ama sarı lacivertlilerde Hoffenheim'daki heyecandan eser yok. Çok daha büyük bütçeye sahip olmasına karşın genç oyuncu yatırımı yok. Brezilya'nın en büyük menajeri denilen Juan Figer, Hoffenheim'ın aldığı Wellington ve Gustavo'dan habersiz ki, işi bitmiş Maldonado'yu getiriyor.
Ya da Bosna Hersek'li iki genç Ibiseviç, Aachen'da, Salihoviç, Hertha'da fark edilemiyor. Öz be öz Türk olan Ramazan Özcan'ı kaleci diye yanıp tutuşan Fenerbahçe göremiyor.
LYON 42.9 VERDİ, 33.5 ALDI
Fenerbahçe ile denk diyebileceğimiz bir takım Lyon transferde beş oyuncu aldı ve 42.9 milyon euro harcadı. Aldığı oyunculardan Lloris 21, Pjaniç 18, Makoun 25 yaşında. Lyon oyuncu satışından ise 33.5 milyon euro gelir elde etti.
Fiorentina yaklaşık 46 milyon euroluk bir harcama yaptı. Bunlardan Jovetiç 18, Gulan 19, Vargas 24, Güiza ile aynı bonservis bedeli ödenen Gilardino 26 yaşında.
Bu takımların hepsinin kulübesi zengin. Teknik direktörleri Aragones gibi sakatlıklar olduğunda kulübeye çaresizlikle bakmıyor.
Aziz Yıldırım'ın futboldan anladığından en ufak bir şüphem yok. Ancak 1 milyon üye yolunda ilerleyen, geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynayan Fenerbahçe şu anda tıkandı. Çünkü Hoffenheim kadar bile transfer politikası yok.
Fiorentina ve Lyon'un başkanları da, Ronaldinho transferinde hafiyelik yapmak yerine takımlarının 10 yıllık transfer politikasını profesyonel yöneticiler ve gerçek bir scout ekibiyle belirliyor.
SADECE PARA YETMİYOR
Ya da Fiorentina'nın patronu Della Valle, La Gazzetta, Tuttosport ve Corriere dello Sport'un yöneticilerini çağırıp, "Siz Jovetiç'i nereden tanırsınız ki?" deyip ardından da bu futbolcuyu kapının önüne koymuyor.
Geçen sezon oyuncular için 25 milyon euro harcayan Hopp'a " Senin paran var tabi, başarılı olursun" diyenlere en güzel yanıtı rakip bir takımın teknik direktörü vermişti. O dönemde aynı ligde Fürth'ü çalıştıran ardından da Michael Skibbe'nin yerine Bayer Leverkusen'in başına geçen Bruno Labbadia, "Para sahibi olmak başka bir şey, ama bunu akıllıca kullanmak tamamen başka bir şey" demişti.
İnsan Fenerbahçe'ye bakınca, "Doğru söze ne denir?" demekten kendisini alamıyor.
