Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir paket önerisi

İktidar, Kürt sorununun çözümünde zemin oluşturacak "Demokratik açılım paketleri"nde herkesin, öncelikle de siyasi partilerin destek ve katkılarını istiyor.
Daha dün Başbakan Erdoğan'ın Milli Güvenlik Kurulu üyesi bakanlarla yaptığı toplantıda, "İsterlerse CHP ve MHP'nin de katkısının alınması" kararlaştırıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da, siyasilerden destek ve katkı beklentisini bir kez daha vurgulayan bir çağrıda bulundu. Çağrının odağında CHP vardı.
Buna karşılık CHP lideri Baykal hem Erdoğan-Türk görüşmesini ağır dille eleştiriyor, hem de görüş belirtmek için "Paket"i bekliyor. İzlediği strateji, kendi ifadeleriyle şöyle: "Önce hükümetin düşündüğü çözümü görelim, ondan sonra 'Aman çok iyi yaklaşmışsınız, ama bunun şu tarafı var, bu tarafı var, şöyle yapalım" da deriz, 'Bunu desteklemeyiz' de deriz."
"Çözüm paketi"ni hazırlayacaklara CHP'nin desteğini kazanmalarına yardımcı olabilecek birkaç ipucu verelim. Bizce pakette, "Etnik duyarlılıklara demokratik çözüm" ve "Karşıtların meşruiyeti" çerçevesinde örneğin şu "Açılımlar" yer alabilir:

Destek garantili çözümler

"Farklı etnik yapıların, farklı kültür kimliklerinin varolması, varlıklarını sürdürmesi, çoğulcu demokrasinin zenginliğidir" ilkesi uyarınca "Ana dili daha iyi öğrenebilmeyi ve geliştirmeyi sağlayacak" yasal düzenlemeler yapılmalı. Bu çerçevede devlet denetiminde özel Kürtçe kursları açılmalı.
"Kültürel çoğulculuk" çerçevesinde Kürtçe'nin "Her türlü iletişim ortamından ve olanağından yararlanabileceği" düzenlemeler gerçekleştirilmeli ve bu amaçla gerekli destekler verilmeli.
Çocuklara Kürtçe isim konulabilmesi ve coğrafi yasakların kaldırılması, yani Tunceli'nin "Dersim", Elazığ'ın "El Aziz" isimlerine geri dönmesinin sağlanması gibi formüller de unutulmamalı.
DTP'li belediyelerin kentlerine, kasabalarına ve yurttaşlarına daha iyi ve daha bütüncül hizmet verebilmeleri için görevleri artırılmalı, yetki alanları genişletilmeli. Örneğin, "Temel eğitimin öncesinden başlayarak ve giderek öteki eğitim alanlarını da kapsayacak eğitim" görevi yerel yönetimlere devredilmeli.
Aynı şekilde "Koruyucu sağlık hizmetleri, çevre, turizm ve trafik gibi alanlarda da yetki ve sorumluluğu yerel yönetimlere bırakacak" yasal, kimbilir belki de anayasal düzenlemeler yapılmalı.
Malum; DTP'li belediyelerin Ankara ile araları pek iyi değil. İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden uzaklaştırılabiliyorlar. Bu konuda da bir çözüm üretilmeli. Örneğin, "Belediye başkanları idari kararlarla görevden alınamayacaklar; görevden alınmalarına, yasalar çerçevesinde belediye meclisleri karar verebilecek ve bu karar İdari Yargı'nın denetimine tabi olacak" gibi bir yasal güvence getirilmeli.
Biz bu tür "Açılımlar"ı içerecek bir pakete CHP'nin desteğini esirgemeyeceğine inanıyoruz. Hatta eminiz.
Çünkü sıraladığımız önerilerin hepsi CHP Programı'nda ve 1999'da hazırladığı "Doğu ve Güneydoğu Raporu" ile "Demokratikleşme ve İnsan Hakları Raporu"nda var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA