Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

Ankara-Washington Gündemi ve Ortadoğu

WASHINGTON

Geçen hafta Türk-ABD ilişkilerinin gündemini Financial Times gazetesinde yayınlanan "Obama'dan Türkiye'ye ültimatom" yazısı belirledi. Türkiye'ye yapılması öngörülen silah satışlarında yaşanması muhtemel sorunlar yazının ana konusuydu. Sansasyon yaratmak için kullanılan "ültimatom" kelimesi dışında aslında bu haberde yeni bir şey yoktu. Bundan iki ay önce, haziranda Toronto'da G- 20 zirvesinde yapılan Obama-Erdoğan görüşmesine atıf yapılıyordu bu yazıda. Toronto görüşmesinde Obama'nın Erdoğan'a Kongre'deki sorunları gündeme getirdiği zaten biliniyordu. Bu görüşmede bir ültimatom değil, Obama'nın İran ve İsrail konularında Amerikan kamuoyunun ve Kongre'nin hassasiyetlerini hatırlatması söz konusu olmuştu. Haberin zamanlaması ise Financial Times muhabiri yakınlarda bir Amerikan yetkilisiyle görüşürken Türkiye konusunun açılmış olmasına bağlıydı.
Bu zamanlamadan yola çıkarak şunu söylemek mümkün. Ortada bir ültimatom yok. Ancak Kongre'de Türkiye konusundaki olumsuz hava devam ediyor. Washington bu olumsuz havayı Ankara üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıp, Türkiye'nin İsrail ve İran ilişkilerinde daha dikkatli olmasını istiyor. Eğer önümüzdeki aylarda ABD Kongresi kaynaklı sorunlar yaşanırsa -silah satışı veya Ermeni soykırım tasarımı gibi- bundan hem Beyaz Saray, hem de Ankara zararlı çıkacak. Afganistan ve Irak'ta işler ABD açısından bu kadar kötü giderken Türkiye ile yaşanacak ciddi bir kriz Obama yönetiminin başını ağrıtır. AK Parti açısından da seçim döneminde ABD ile sorunlu olmak pek başarılı bir tablo ortaya çıkarmayacaktır. Sonuç olarak, Obama yönetiminin devre devre Türkiye'ye "Kongre'ye dikkat edin, sorun yaşayabiliriz" mesajı yollamasını doğal karşılamak gerekiyor.

Barış süreci tekrar başlıyor

Bütün bunlar yaşanırken son günlerde Washington'da dış politikanın en önemli gündem maddesi İsrail ve Filistin'in 2 yıl aradan sonra ilk kez tekrar doğrudan görüşmelere başlamaya hazır olmaları. Cuma günü yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Hillary Clinton iki tarafın eylül başında Washington'da buluşacağını belirtti. Bu durum Obama yönetimi için kasımda yapılacak ara seçimler yaklaşırken ciddi bir dış politika başarısı. Başkan Obama'nın göreve geldiği ilk günden bu yana İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Filistin lideri Mahmud Abbas'ı Ortadoğu barış sürecini tekrar başlatmaları için ikna etmeye çalıştığı biliniyordu. Bu konuda Netanyahu mesafeli dururken, Filistin yönetimi ise doğrudan görüşmeler için İsrail'in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki inşaatlara ve yerleşim faaliyetlerine son vermesini istiyordu.
Görüşmelerin başarılı olup olmayacağı kontrol edilmesi zor birçok faktöre bağlı. İsrail'in yerleşimleri bir süreliğine dondurma kararı, yani yerleşim moratoryumu 26 Eylül'de sona eriyor. Filistinli yetkililer barış görüşmelerinin geleceğinin İsrail'in yerleşimler konusunda alacağı karara bağlı olduğunu sürekli hatırlatıyorlar. Netanyahu ise görüşmeler için hiçbir ön şart getirilmemesi gerektiğini söylüyor. Bütün bu zorlukların yanında bir de Hamas meselesi var tabii ki. Gazze'deki Hamas yönetimi Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Netanyahu ile doğrudan görüşmesine karşı olduğunu ve bu görüşmelerin Abbas açısından bir "siyasi intihar" olduğunu hemen açıkladı. Abbas ise Hamas'ı pek kaale almıyor. Önce Mısır Devlet Başkanı Mübarek ve Ürdün Kralı Abdullah ile görüşen Filistin Devlet Başkanı, sonra da ABDRusya- Avrupa Birliği ve BM'nin içinde bulunduğu Ortadoğu Dörtlüsü ile istişareler yaptıktan sonra Washington'a gitme kararını verdi. Bu arada, Hillary Clinton Kral Abdullah ve Hüsnü Mübarek'in de Washington'daki görüşmelere davet edildiği açıklandı. Böylece önümüzdeki ayın başından itibaren Ortadoğu barış süreci yeniden başlıyor olacak. Peki, Türkiye bu süreçte nasıl bir rol oynayacak? Bu soruya cevabı İsrail-Türkiye ilişkilerinin ne yönde gideceği verecek. Haftaya bu konuya devam edeceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA