Beşiktaş'ın ligdeki konumuna baktığımızda her maç çok kritik bir önem taşıyordu. Eskişehirpor maçı da onlardan biriydi. Ligde puan kaybetme krediniz kalmadığı zaman gerçekten oyunu oynamak da çok zor oluyor. Oyun başladığında topa sahip olarak oynamak isteyen Beşiktaş ile kendi yarı sahasına çekilip onu bekleyen bir Eskişehir vardı. Buna rağmen maçtaki ilk net pozisyonu bulan ev sahibi takımdı.
İlerleyen dakikalarda oyun dengeli devam ederken Guti'nin oyundan atıldığı pozisyon geldi. Bence artık Merkez Hakem Kurulu'nun Guti'nin gördüğü şekildeki sarı kart kuralını bu kadar kesin uygulatmaması gerekiyor. Bu yüzden çok ucuz kırmızı kartlar gelebiliyor. Bu sarı kartın kırmızıya dönüşümü de onlardan biriydi.
Guti'nin atılmasıyla 10 kişi kalan Beşiktaş ikinci yarıda Erhan Güven'i de oyuna alarak Holosko'yu önde bıraktı ve 4-4-1 şeklini aldı. Ama bu şekle rağmen oyunun şekli tamamen değişti ve Eskişehirspor'un önde oynayan, topa sahip olduğu bir yapıya dönüştü. Bundan sonrası Eskişehir için çok kolay oldu. Gerçi ilk golü attıktan sonra ev sahibi, 11'e 10 oynadığını unutup biraz geriye yaslansa da Beşiktaş yine de puan üretemedi.
Diğer bir pencereden baktığımızda Beşiktaş çok sıradan bir takım görüntüsü verebiliyor. Kadro isimleriyle büyük takımdan çok sıradan bir takım olarak görebiliyorsunuz. Böyle olunca da pozisyon üretmede ve oyunu ele almada çok zafiyet gösteriyor.

AVRUPA'YA BAKMALI
Sakatlıkların oluşturduğu bu kadro şampiyonluğa oynayacak bir kadro değil. Dün alınan yenilgi ve bu hafta Trabzonspor'un galip gelmesi halinde Beşiktaş zirveden çok uzağa düşecek. Bundan sonraki psikoloji ile başarılı olmak da artık hiç kolay değil.
Beşiktaş için bundan sonra Avrupa Ligi'nde başarıyı kovalamak daha gerçekçi gözüküyor. Tabii ki bu ancak sakatların geçmesi ve ideal kadrosuna kavuşmasıyla mümkün.