Dustin Hoffman'la Emma Thompson arasında yirmi iki yaş ve -Thompson'ın lehine- sekiz cm boy farkı var. Buna rağmen Lüften Beni Öldürme' nin (2006) kasting yönetmeni onları romantik anlamda biraraya getirmeyi akıl etmiş ve 'cuk oturmak'tan ziyade, niye olduğunu tam kestiremediğiniz biçimde uyumlu bir çift yaratmıştı. Thompson'ın en belirgin olarak kırılganlık ve endişeyi taşıyan yüzü, Hoffman'ın 'jön değilsem de sevimliyim' meşrebiyle ikna edici bir ikiliydi.
Gerginlik yerine huzuru kovalayan bir ilişkide, birbirlerini karşılayabilecek gibi görünüyorlardı.
En azından, filmin esas (ve de genç) çifti Maggie Gyllenhaal ile Will Ferrell'dan daha inandırıcı göründükleri kesindi. Yeni filmleri da, 'makul düzey'deki mevcut sempatisinin neredeyse tamamını buradan alıyor.

VİRAJLARI AŞAN BİR HİKÂYE
Hollywood romantik komedilerinin bir numaralı şartlarından biri, kahramanın şeytanın bacağını falan değil, anca kafasını kırmasıyla mümkün olacak gelişmeler. Aşka Son Şans'ın senaryosu da yer yer böyle virajlar alarak, türün şablonunun dışına taşmamaya özen gösteriyor. Üstelik çiftin, ilişki öncesinde farkında olmadan aynı mekânlarda birbirlerine teğet geçmesi gibi kimi sahneler var ki, birebir 'filmsel hoşlukların el kitabı'ndan alınma. Aşka Son Şans buna rağmen sinir bozmuyorsa, bu biraz filmin sinemasal bir iddiası olmamasından, biraz da kahramanlarının trajik ruh halini anlatmadaki becerisinden. Filmin ilk yarısı, Hoffman ve Thompson'ın karakterlerinin kaybetme hissini hangi durumlarda nasıl baştan aşağı kuşandıklarını epey iyi tasvir eden anlarla dolu. Kısacası senaryo, seyirci bu ikili için son bir mutluluk şansına duacı olsun diye elinden geleni yapıyor. Yanımdaki koltukta oturan, orta yaşı çoktan devirmiş hanımefendi, hikayenin acıklı veya umutlu olduğu anların hiçbirini kaçırmayarak yüksek sesli tepkileriyle salonun nabzını gayet tatlı biçimde yansıttı sağolsun. Arka sıradaki yaşlı çift ise, kendi sinema tarihlerinden anılarla hafızamızı güzelce tazeledi.

- Dustin Hoffman'ı bir kere daha böyle aşk meşk için savaşırken izlemiştik. Neydi o film?
- The Graduate / Aşk Mevsimi.
- Bravo! İyi hatırladın.