Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Poşetli ajan kadın ve tarihi nikâh...

Davetiyeyi görür görmez, "Bu nikâh çok ses getirecek" demiştim zaten... Öyle de oldu nitekim... Özenle hazırlanmıştı balo salonu bu müthiş nikâh için. Oğlan tarafı epeyce kalabalıktık. Bine yakın davetli arasında kimler yoktu kimler! Her zamanki zarafeti ile yine dikkatleri üzerine çeken Suzan Sabancı Dinçer'den tutun da, iş dünyasının fenomeni Rahmi Koç'a kadar herkes oradaydı o gece. Anlayacağınız birbirinden şık bayanların ve birbirinden klas beylerin bir araya geldiği müthiş bir davetti geçtiğimiz salı Çırağan'da verilen...
Şimdi içinizden bazılarının, "Allah Allah kim kiminle evlendi Sevilay? Böyle önemli bir nikâh vardı da biz niye duymadık?" dediğini duyar gibiyim...
Merakınızı gidereyim hemen...
Gelin, güzeller güzeli Amerikalı The New York Times'tı...
Oğlan da hepinizin çok yakından tanıdığı ve şu anda elinizde tuttuğunuz bir Türkiye klasiği olan SABAH...
Organizasyon muhteşemdi. New York'u resmeden posterler ve bizi bizden alıp götüren Frank Sinatra'nın "New York, New York" şarkısı...
Hani utanmasak, "Elin Amerikalısına ayıp olur" demesek, dayanamayıp atacaktık kendimizi sahnelere dans etmek için...
Hatta bir ara öyle korktum ki, masa altından gizli gizli ayakları ile ritim atan Ethem Sancak'ın dayanamayıp "Susturun şu Sinatra'yı! Bir de benden dinleyin New York'u lütfen!" diyeceğini filan sandım...
Hiç kuşkusuz gecenin en şanslı kişisi bu tarihi ana ev sahipliği yapma onurunu taşıyan Ahmet Çalık'tı.
Haksız da değildi hani... Türkiye'den kaç gazete teklif etmişti New York Times'a bu evliliği daha önceleri...
Fransa'da Le Monde'un, İngiltere'de The Guardian'ın, Almanya'da Süddeutsche Zeitung'un, İspanya'da El Pais'in, İtalya'da La Repubblica'nın tercih edildiği karizmatik gazetelere bu kez onun SABAH'ı da eklenmişti...
Her şey mükemmeldi anlayacağınız tek kelimeyle...
Bir şey hariç...
O da gece boyunca nereden, nasıl ve kimin davetlisi olarak geldiğini çözemediğimiz uzun sarı saçlı ve poşetli hanımefendi...
Zaman gazetesi yazarı Günseli Ocaklıoğlu ile pek bir uğraş verdik bu hanımefendinin kim olduğunu anlamak için... Sonunda da, kadının meraklı birileri tarafından içeri sızdırılmış bir ajan, elindeki poşetin de bir dinleme cihazı aygıtı olduğuna kanaat getirdik...
Bir ara çok önemli bulduğum bu ayrıntıyı yan masada oturan gazetemiz magazin müdürü Şengül Balıksırtı ve Forbes'ın Genel Yayın yönetmeni Burçak Güven ile paylaşayım dedim... Paylaşmaz olaydım... İkisi birden, "Eyvah bomba var o poşette!" deyip ayağa zıplayınca iş anında büyüdü salonda. Duruma hemen gecenin moderatörlüğünü yapan dış ilişkiler direktörümüz Suna Vidinli el koydu ve garsonlardan birinin kulağına durumu üfledi... Sonunda bütün gece binbir kibarlıkla bizlere hizmet eden Kenan'dan hepimize "ohh" dedirten o mutlu haber geldi; "İçinde de sadece eski bir blue jean ve tişört var!"
Belli ki bu ajan hanımefendi "geceye uyum sağlasın" diye önce bir Vakko mağazasından giydirilmiş ve koluna, boynuna da zengin görüntüsü veren sahte takılar takılarak geceye sızdırılmıştı. Onu da aynı masada bulunan işin uzmanı İmam Altınbaş'tan öğrendik! "Hepsi çakma bunların!"
Peki kimdi bu çakma davetli?
Sonunda dayanamadım ve tüm cesaretimi toplayıp sordum; "Siz kimin nesisiniz hanımefendi?" dedim...
Gayet rahat, "Tanrı misafiri..." dedi...
Bu yanıtın üzerine, "Tanrı ne diye sizi buraya gönderdi?" diyecek değildim elbette... Çaresiz oturdum yerime tekrar... Ama gözümü onun üzerinden ayırmadan. Tanrı misafiri davetlimiz sigara içmek için Çırağan'ın balkonuna çıktığında ise tekrar takibe geçtim. Sigaranın bir bahane olduğu belliydi. Telefonunu çantasından çıkarıp kulağına götürdüğü anda kendisini o geceye gönderen tanrısını aradığından hiç şüphe duymadım. Sinsice yaklaşıp, kulak dayadım söylediklerine... Aynen şöyle diyordu; "Bunlar işi bitirdi! Tek kelimeyle muhteşem bir organizasyon. Rahmi Koç'un, 'Bu ortaklık SABAH'a inanılmaz prestij kazandırdı. Türk basını için dönüm noktası' dediğini kulaklarımla duydum... Bilin ki artık bunların önünü kesmemiz mümkün değil! Bizim kendi geleceğimiz için başka bir şeyler yapmamız lazım... Farklı olan... Ama çok farklı olan..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA