Umut Vakfı, çok değerli bir iş yapıyor. Tam 19 yıldır sürdürdüğü 'bireysel silahsızlanma' kampanyaları ile Türkiye'de bir farkındalık yaratıyor.
'Bireysel silahlarla', bu ülkede durmadan insanların canı yanıyor.
Örneğin Vakf'ın verilerine göre, sadece 2007 yılında 3 bin kişi, bireysel silahların kullanımıyla hayatını kaybetmiş. Yine 2012 yılında, Ağustos sonuna kadar, 12 yaşın altında 17 çocuk, aynı nedenle hayatını kaybetmiş.
Kimi parkta oynarken, kimi belediye otobüsünde, kimi evinin önünde...
Dün Umut Vakfı'nın Kurucu Başkanı, değerli Nazire Dedeman Çağatay'dan bir mektup aldım. Çağatay, çalışmalarını aktarırken, sözcükleri de çığlığa dönüşüyor:
"Biz artık evimizin önünde, parkta, belediye otobüsünde çocuklarımızı koruyamaz hale geldik. Bireysel silahlanmada durum ortada: Denetim yok, cezalar yetersiz, silahlanan da bilinçsiz ve bilgisiz. Silahlanma konusunda büyük kültürel dönüşüme ihtiyaç var. Mücadelemiz, evlatlarımıza mutlu ve huzurlu gelecek ve sağlıklı toplumda yaşama şansı yaratmak içindir." diye devam ediyor mektup...
Nazire Dedeman Çağatay'ın, tam 19 yıldır hayatının anlamı haline getirdiği bu özverili mücadele; bireysel silahlar yüzünden mağdur olan binlerce insanın acısının şefkatle sarılması ve benzerlerinin yaşanmaması için güçlenerek sürmeli...