Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Radyoevi: Bir tarih odağı

Harbiye'deki radyoevi binasının Birleşmiş Milletler'e kiraya verileceği haberi, TRT çalışanlarının tepkisini çekti. "İstanbul Radyosu Aşık Veysel'dir," diyen TRT'ciler, düzenledikleri protesto gösterisiyle binalarını korumakta kararlı olduklarını gösterdi

Geçen gün Harbiye Radyoevi önünde bir gösteri düzenlendi. Yüzlerce TRT çalışanı toplanıp, binanın Birleşmiş Milletler'e kiraya verileceği yönündeki haberleri protesto etti. Kullanılan sloganlar arasında şunlar da vardı: "Radyoevimizin taşları tarih kokar", "İstanbul Radyosu Aşık Veysel'dir, Neşet Ertaş'tır, Salahattin Pınar'dır", "Bu bina kültür mirasıdır", "BM tarihimize göz dikme" vs. Daha sonra da TRT Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Hafif Müzik ve Caz Orkestrası birer mini konser vermiş, TRT ses sanatçıları da onlara eşlik etmiş.

TRT'cilerin mücadelesini kutluyorum
Bu habere bayıldım. Türk kültür hayatında oynadığı büyük rol hiçbir biçimde yadsınamayacak olan ve hakkında henüz gerekli irdelemeler yapılıp kitaplar yayımlamamış olan, TRT'nin tüm sanatçılarını temsil eden örgütlerin ve azımsanmayacak kadar sanatçının bizzat katılıp destekledikleri bu olay şunu gösteriyor: Ülkemizde gerçek demokrasi yerleşme yolundadır. Yoksa bir devlet kurumunun bordrolu sanatçılarının, böyle bir protesto eylemine katılıp seslerini duyurması düşünülebilir miydi? Gönlüm elbette tümüyle onlardan yana. Nasıl olmasın ki, ben de o binaya sayısız kez girip çıktım, orada yedi yıl boyunca program yapıp sundum. Müziğe ilgim nedeniyle, daha bu programların (1987-2004) çok öncesinde bile oraya girer çıkardım. Ve o bina benm için de sayısız müzik adamıyla özdeştir. Orada Mesut Cemil'den Refik Fersan'a, Faruk Yener'den Baki Süha Ediboğlu'na, İlham Gencer'den Aykut Sporel'e, Fecri Ebcioğlu'ndan Engin Arman'a kimlerle tanışmadım, oturup söyleşmedim. O bina öylesine bir müzik tarihi müzesidir ki... 1927'den itibaren yayına başlayan İstanbul Radyosu'nun Galatasaray'daki binasından (eski postane, şimdiki Galatasaray Müzesi) taşınma gereği üzerine, 1945 yılında Doğan Erginbaş, Ömer Güney ve İsmail Utkular'ın ortak projesi olarak inşaatına başlanıp, 1949'de dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından açılan yuvasıdır o... O günden bu yana, tek bir radyodan yola çıkıp sayısız radyoya erişen, ülkemizdek müzik devrimi kadar klasik musikimizin de korunup derlenmesine emsalsiz katkıları olan bir müzeyapıdır. Ve eğer başka bir şey olacaksa, ancak müze olmalıdır. Ancak kentin eski yapılarını içerdikleri anlamdan ve taşıdıkları tarihsel fonksiyondan sıyırıp ranta dönüştürme zihniyetiyle mümkün olacak bir karardır bu... Tıpkı diğer bazı kamusal binalara yapılageldiği veya yapılması tasarlandığı gibi: Beyoğlu'ndaki Cercle d'Orient ve Emek Sineması, Mecideyeköy'deki Likör Fabrikası, Etiler'deki Turizm Okulu. Ya da ünlü okulların özellikle Boğaz'daki binalarına göz dikilmesi gibi: Kabataş'tan Galatasaray'a, Kuleli Askeri Lisesi'nden Anadolu tepelerindeki kimi tarihi okullara... TRT'cilerin direnişini anlıyorum, onaylıyorum. Ve onları kutluyorum. Umarım 'her şeyin başladığı' o güzelim binayı korumayı başarırlar.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA