Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Bütçe hapı yuttu!

2010 yılı bütçesi üzerindeki çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Görünen şu ki memur maaşlarına yapılacak ayarlama dışında gelecek yıl bütçenin hiçbir kaleminde reel artış yapılmayacak. Buna, sosyal güvenlik kapsamındaki harcamalar da dahil. Özellikle ilaç ve tedavi giderlerindeki dramatik artış ekonomi yönetimini düşündürüyor. Gidişat, ilaç sektörü ve özel hastanelere muhtıra verilmesi yönünde!
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri, sigortalıların serbest eczanelerden ilaç alabilmesi, yeşil kartlıların devlet hastanelerindeki tüm hizmetlerinden yararlanabilmesi, memurların yanı sıra SSK ve Bağ-Kur'lulara da özel ve üniversite hastanesi kapısının aralanması, devletin sağlık harcamalarında patlamaya yol açtı. Artık tablo sürdürülebilir değil.

***

2002 yılında 9.9 milyar lira olan kamu sağlık harcamalarının bu yıl 36.4 milyar liraya yükselmesi bekleniyor.
8 yıl önce 5.2 milyar lira olan ilaç faturası bugün 15.6 milyar liraya yükseldi. 4.2 milyar lira düzeyindeki tedavi harcamaları da 2009'da 20.2 milyar liraya tırmandı.
Memur, işçi, esnaf ve yeşil kartlıların yanına Sağlık Bakanlığı bütçesindeki yatırım, personel gideri ile mahalli idareler, KİT'ler, bütçe dışı fonlar da eklendiğinde geniş anlamda sağlık harcaması 43.5 milyar lira.
2002 yılına göre reel olarak ilaç harcamaları yüzde 46.3, tedavi harcamaları yüzde 133, toplamda kamu sağlık harcamaları yüzde 80 oranında artış gösterdi.

***

2007 yılında devlet 270.5 milyon adet reçete için ödeme yaptı. Bu yıl reçete sayısının 330 milyonu aşması bekleniyor. İki yıl önce reçete başına ortalama 42 lira maliyete katlanan devlet bu yıl 48 lira ödeyecek.
2002'de vatandaşların yüzde 61'i devlet, yüzde 26'sı üniversite, yüzde 13'ü özel hastanelere giderken 2009 yılında bu oranlar özel hastanelerin lehine değişti. Bu yıl hastaların yüzde 55'i devlet hastaneleri, yüzde 18'i üniversite, yüzde 27'si ise özel hastanelerde tedavi edilecek.
2002'den günümüze kadar devlet hastanelerine yapılan sağlık ödemeleri 4.3 kat, üniversiteler hastanelerine yapılan ödemeler 3.5 kat, özel hastanelere yapılan ödemeler 9.4 kat arttı. Sağlık sigorta primlerinin sağlık harcamalarını karşılama oranı ise 2008'de yüzde 52 iken 2009'da yüzde 44'e geriledi.
***

Yukarıdaki zorlu denklemi görüştüğüm Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, "Bu ülke ve bu kurum (SGK) krizde" tespitini yaptıktan sonra özel hastanelerdeki yüzde 12, ilaç sektöründeki yüzde 15 büyümeye dikkati çekti. 2002'de, 2.5 olan hastaneye başvuru sayısının bu yıl AB ortalaması olan 6.8'e çıktığını vurguladı. Dinçer, sağlık hizmetlerine erişebilirliği ve hizmetin kalitesini düşürmeden harcamaları kısacaklarını söyledi. En büyük alıcı konumundaki devletin pazarlık gücünü kullanarak harcamaları frenleyeceklerini belirten Dinçer şu örneği de verdi:
"Vatandaş sadece rutin reçete yazdırmak için dahi en yakındaki üniversite hastanesine gidiyor. Doktora görünüyor. Bir anda maliyet üçe dörde katlanıyor ayrıca, hastanelerin iş yükü artıyor.
Bu nedenle aile hekimine, sağlık ocağına gitmeyi sağlamak, düzenli ilaç kullanılmasını gerektiren hastalıklarda rapor süresini uzatmak zorundayız" dedi. Hastanelerin hizmet kalitesine göre sınıflandırılacağını ve istenen farkların liste halinde yayınlanıp vatandaşın bilgilendirileceğini de ifade eden Dinçer, bu yıl sosyal yardımlarla birlikte sistemin 52 milyar lira açık vereceğini, önümüzdeki yıl harcamaları reel olarak azaltıp, 3 milyar lira tasarruf yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA