Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMİR SOMER

Denizli hakkında her şey

Orjinalinden saptırılmış, 'Yaprak Dökümü' dizisine benziyor Beşiktaş... Ruhu yok! Fatura tek bir kişiye kesilmiş: Mustafa Denizli'ye! Hataları var elbette fakat benim gözümde suçlu o değil... NEdemişler: Başarı, istediğini elde etmek; mutluluk, elde ettiğini sevmektir.
SANKİ
Mustafa Denizli için söylenmiş gibi... Neden mi? Tatsız derbide; Denizli'ye bakıyorum. Hayatta futbol adına istediklerini elde etmiş bir insan ifadesi var bakışlarında... Yaşamış ve doymuş... İki büyük takımı şampiyon yapmış, köşe yazarlığı sonrasında çok sevdiği ve taraftarı olduğu Beşiktaş'ının başına geçmiş, tek hayali kendi takımıyla da mutlu sona ulaşabilmek. Son şampiyonlukla istediğini de almış; çok zor yakalanacak bir başarıyla 14 harflik ismini, Türk futboluna kazıtmış...
KISACASIhedeflediği başarılara ulaşmış, mutluluk daima ellerinde... Hem de hangi akşam, hangi ışıkların altında isterse... Sadece geriye dönüp bakması yeterli!
PEKİ bu tabloda suçlu kim mi?

EN YANLIŞ TRANSFER KİM?
BİR
fotoğraf duruyor karşımızda... Ana teması şu: Mutluluğu avuçlarında tutan; heyecansız; isteksiz; bir o kadar da yorgun olan bir teknik adam... Aynı karenin arka fonunda, kendisine zoraki sözleşme imzalatan bir yönetim var. Sahte de olsa (Ertuğrul Sağlam örneği unutulmamalı) şimdilik teknik direktörünün arkasında duran ve gülümseyen başarısız bir yönetim...
VE başarısız bir kulüp başkanı...
EVET bu haftaki konuğumuz: Demirören! 50 trilyonu aşkın; çuval çuval para, solgun bir yüz, hem yönetimde hem de sportif anlamda başarıya hasret kalmış iki çift göz...
DERBİ karnesi zayıf: 4 galibiyet, 3 beraberlik, 7 mağlubiyet... Teknik direktör karnesi de öyle: Yedinci sezonunda belki de altıncı farklı antrenörü arayacak. Geleceği görmek çok güç değil. Peki ya başarıları? Altı sezonda bir lig şampiyonluğu (Beşiktaş, Sivas ve Trabzon rekabetinde kazanılan)... Bir 'gol kralı' dahi yok! VE bu sezon... Yanlış transferlerin '25 milyon Euro'luk bonservis tutarı ve bu rakama karşın elde biriken altı puan...
"BOBO kenarda, Nihat forvette. Nihat forvet değil ki. Neden orada?" diyen Beşiktaş yönetimi, umarım payına düşeni almıştır. Santos, Elano, Keita transferlerinin, 'bitmiş Nihat' ile örtülme çabalarının verildiği, heyecansız bir teknik adama sözleşme imzalatılan o günlerde, bu tabloyu tahmin etmek çok mu zordu? İŞİN özeti bu noktada karşımıza çıkıyor. En yanlış transfer isteksiz Mustafa Denizli'ydi.
YAKIN
tarih için bu kadarı yeterli...

FATURAYI KİM ÖDEYECEK?
ŞİMDİ tam zamanı...
GELİN sözü ustaya bırakalım ve güzel bir yazıyı, birlikte hatırlayalım: "Yönetimin, Sinan Engin ağzıyla, takımı çekme, maça "PAF'la çıkma" hakkı yok. Babası, Yıldırım Bey'e kulübü oyuncak diye hediye etmedi. Beşiktaş'ı bir asır önce sahaya siz çıkarmadınız, siz çekemezsiniz. Ancak kendiniz çekilebilirsiniz sahadan!"
SON SÖZ:Umur ağabeyin (Talu) 2007'de bahsettiği o vakit sanırım artık çok yakın. Sahadan çekilme zamanı, sayın Demirören...
BEŞİKTAŞ'IN özlenen ruhu aşkına!
BAKALIM bu başarısızlığın faturasını kim ödeyecek? Hep birlikte izleyip göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA