Yabancı bankalar Türkiye'ye Türkiye'nin en iyi olduğu dönemlerde geldi. Geliş o geliş.
İyi kârlar elde ettiler. Mesela Türkiye'den çıkmayı düşünen GE'nin ortağı olduğu Garanti...
Ağustos 2005'te 1 milyar 555 milyon dolara hisselerin yüzde 25.5'ini aldı. O dönemden bu döneme Garanti;
2005 yılında 721 milyon TL
2006 yılında 1.1 milyar TL
2007 yılında 1.6 milyar TL
2008 yılında 1.9 milyar TL
2009 yılında 3.1 milyar TL kar açıkladı.
2005'in son çeyreğindeki karı es geçsek bile banka 2006-2009 yılları arasında 7.9 milyar TL kâr etti. Peki kâr dağıttı mı? En azından son 2 yıldır dağıtmadı.
Kriz öncesi sermaye yeterlilik rasyolarını yüzde 12'lere çektirerek bankacılık sistemini deyim yerindeyse ipten alan BDDK, krizde 'bankalara kâr dağıtmayın' uyarısı yapmıştı. Bankalar da buna uydu. Bugün Garanti bu kârını dağıtsaydı kardan 2 milyar TL'ye yakın kısmı cebine koyacaktı. Hadi kârın bir kısmının bankada bırakıldığı düşünülse bile en azından 1.5 milyar TL getiriyi bankada hatta Türkiye'de bıraktı.
Yani krizde, paranın en değerli olduğu dönemde bulunmaz bir nimetten mahrum kaldı. Krizde özel bankalar içinde en büyük kârları yakalayan Garanti'de GE acaba şöyle düşünmüş olabilir mi?
"Kâr ettik ama bunu cebimize koyamadık." Sanırım bunu GE hisselerini sattıktan sonra öğrenebileceğiz.
Peki hiç mi kazanmadı GE? Tabii ki kazandı. 1.5 milyar dolara aldığı hisseler bugün 3.3 milyar dolar civarında. Üstelik karlı olan bankanın talibi çok. Batıyı bilmem ama kulağımıza gelen bilgilere göre Türkiye'yi çok iyi tanıyan, burada pozisyonu olan bir Körfez yatırımcı da masadaymış.