Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Bodrum Gümrüğü'nden çıkış yapıyorum. Elimde orta boy, yeşilli siyahlı, bezden bi çanta var.
Polis, deklare edilecek bi şeyim olup olmadığını sordu "yok" dedim. Bu sırada siyah bi köpek peydahlandı.. Sivas Kangalları iriliğinde, çantanın üzerine atladı. Köpek neresinden bakarsan bak en az 50 kilo..Tabii çanta yere düştü ve hayvan çantanın üzerine kapaklandı. Deliler gibi kokluyor. İlk şaşkınlıktan sonra, narkotik köpeğinin iş başı yaptığını anlayabildim. Ama çok iri hayvan. İnsan ürküyor.. Köpek büyük telaşla çantanın her tarafını yokluyor. Geride kuyrukta bekleyenler de merakla izlemekteler. Bu arada ülkemiz üzerinden yılda 150 milyar dolarlık "beyaz" kaçakcılığı yapıldığını hatırlatayım. Köpek çantayı koklaya koklaya fıldır fıldır dönüyor. Ben de tedirginim.
Bu durumda gümrük polislerine bi açıklama yapmam gerektiğini düşündüm. "Çantam da ilaçlarım var. Diz ağrısı için aldığım krem otlardan yapılmış. İçinde haşhaş yaprağı karışımı da varmış. Köpek herhalde onun için bu kadar huysuzlandı" dedim. Polis bi cevap vermedi, hayvanın kayışını sertçe çekince (Bu arada Alman Kurdu olduğunu öğrendim) çantayı bıraktı bu defa dik dik bana bakmaya başladı. Sol dizime bakıyor. Haklı, çünkü ağrıyan o dizim, kremi oraya sürdüm.
Sen birden dizime sıçra.. Bilirsin benim de çoban köpeklerim olduğu için köpeklerle bi yakınlığım vardır.. Ama bilader böyle koca kurt birden atlayınca ödüm koptu. Burnu da silah namlusu gibi mübareğin, sert mi sert.. Bereket polis memuru kayışı iyice kavradı yoksa çanta gibi ben de yere çakılacaktım herif de üzerime çullanacaktı. Artık böyle bi pozisyonda neler olabileceğini düşün.
Polise sanki suçluymuşum gibi bi mahcubiyet içinde "Dizimde krem sürülü.. İsterseniz paçamı sıyırayım bi de siz bakın" dedim.
"Gerek yok" dedi polis. "Bu bazen böyle huylanır. Buyrun geçebilirsiniz."
"Nasıl geçim memur bey?" ..
Gözlerimle Alman kurdunu işaretledim. Çünkü bu defa burnunu, söylemesi ayıp, apış arama sokmuştu hareket etmeme imkân yoktu. En ufak bi ters hareket hayvanı büsbütün işkillendirebilir ve benim hafta sonu planlarım tümüyle rezil olabilirdi. Burnunun ıslaklığını tenimde hissetmeme rağmen öyle heykel gibi durdum. Öylesine hareketsizim ki köpek beni taş sütün sanıp çişini de yapabilir.
Genç polis sert bi komutla birlikte kayışa bi defa daha asıldı ve siyah kurt hemen onun dizinin dibine çöktü. Bi an göz göze geldik, "Ulan ihtiyar, elimden kolay kurtuldun" der gibi bi hali vardı.
Gemiye binince, bi yolunu bulup, dizimdeki bağı çıkardım. Limon kolonyasıyla iyice uğup kokuyu aldım. Bağcıkla birlikte haşhaş yapraklı kremi de denize fırlattım. Çünkü Kos gümrüğünde Alman Kurdunun bi başka arkadaşı beni bekliyor olabilirdi. Biraz maceralı bi hafta sonuydu Abuzittincim.
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
Tecellister@gmail.com

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA