Pakistan'daki sel felaketinin getirdiği dramı bir nebze azaltmak maksadıyla atılan her adımı destekliyorum. Hem de sonuna kadar. Kim ki yaşanan felaketin acısını paylaşmak ister Pakistanlılarla, onun elini öpmeye de hazırım. Çünkü televizyonlarda izlediklerimiz, gazetelerde okuduklarımız çok acı... İç yakıcı.
Sevgili okurlarım zaten yoksul olan Pakistan'ın başına gelen bu büyük felakete ülke olarak sahip çıkmalıyız. Bu ülke vatandaşı olan her birey kendi bütçesi ölçüsünde katkı sunmalı. Emin olunuz ki bir sms mesajı, bir ilkokul çocuğunun kumbarasında biriktirdiği harçlıklar, bir akşam yemeğinin karşılığı Pakistan'da çok şeyi değiştirebilir. Yaraların sarılmasına, acıların birazcık olsun dindirilmesine aracı olabilir.
Önceki akşam detaylarını aşağıdaki haberde bulacağınız bir iftar sofrasındaydım. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde gerçekleşen iftarın ev sahibi ise kısa adı TİKAD olan Türkiye İş Kadınları Derneği'ydi.
Memleketin kalburüstü olarak tanınan işkadınlarının TİKAD'ın kurduğu iftar sofrasına ilgileri gerçekten kayda değerdi.
Yalan yok hani. Davetin gerçekleştiği Sürmeli Otel'in salonuna ilk adım attığımda karşılaştığım birbirinden ünlü bu kalburüstü simaları görünce de pek bir heyecanlanmıştım.
Hatta bu davetin mutlak sonuca ulaşması için eşi Beyhan Bağış'la ayrıca gayret sarf eden AB'den Sorumlu Bakanımız Egemen Bağış'la selamlaşmamız anında kulağına eğilip demiştim ki; "Sayın Bakan. Vallahi bu akşam buradan en az 10 milyon (Eski parayla trilyon) çıkar Pakistanlılar için!"
Ama tahminim tutmadı!
Toplanan miktar ne yazık ki 3 trilyonu aşamadı!
Ağzına kadar dolu olan salonda bütçesi ölçüsünde kimin ne kadar cömert olduğunu, kimin ne kadar yardımsever olduğunu aşağıdaki haberde bulabilirsiniz. Bütün yardımseverleri tek tek tebrik ediyorum ve Pakistan halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum.
Ancak Pakistan'da yaşanan dramı sadece uzaktan seyretmeyi ve sadece "vah vah"larla geçiştirmeyi yeğleyen para analarına da buradan teessüflerimi sunuyorum.
Bağış toplansın diye o salonun ortasında kendini paralayan ancak bildik isimlerin dışında yardım gelmeyince sonunda elindeki mikrofona patlayan TİKAD'ın Başkanı Nilüfer Bulut'un dediği gibi...
"Hadi hanımlar pamuk eller cebe. Ben sizlerin bir çantaya kaç para verdiğiniz biliyorum. 10 bin dolarlar... Eurolar. Ne olur canım bu yıl da bir çantanız eksik olsun! Ne olur yani?"
(Not: Bu yıl bir çantamdan vazgeçtim. Onun karşılığı olan miktarı Pakistan'a göndermek istiyorum diyen varsa başım üstünde de yeri var. Hangi işkadını bağış yapma kararı verirse onu bu köşede muhakkak onore edeceğimi de bilmelerini isterim!)
