Eskiden Doğru Yol Partisi'nin ağır topu olan birisiyle konuşuyordum. Hüsamettin Cindoruk'u değerlendirmesini istedim. Bana şunları söyledi: "Maalesef, Cindoruk, % 70'lik geniş tabana hitap edeceğine, halkın değerlerine saygılı, muhafazakâr kesime yakın duracağına, CHP'nin tabanından oy almaya yönelik bir program benimsedi. Tehdit algısını abartan, vaad yerine korku veren, 'vatan bölünüyor, laiklik elden gidiyor' gibi konularda başı çekip, ulusalcı çizgide yol alan bir konumda. Hal böyle olunca da, AK Parti'nin oyu artıyor."
Gerçekten de öyle. Konsensus Araştırma Danışmanlık şirketinin Temmuz 2009 anketine göre, bugün seçim yapılsa AK Parti, oyların % 42.7'sini, CHP, % 24.3'ünü, MHP ise % 15.9'unu alıyor. Demokrat Parti, bütün o atılımlardan sonra, % 3.7'de kalıyor.
Araştırma, oyların biraz da alternatifsizlikten verildiğini gösteriyor. Sözgelimi, AK Parti'den, "az ya da çok memnun olanların" oranı % 40.6; bu partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise % 42.7. Bu durum, CHP'de daha belirgin. Memnuniyet oranı CHP'de % 17.8'de kalırken, partinin alacağı oy % 24.3.
Gene tecrübeli politikacının sözlerine dönelim: "Maalesef Demokrat Parti, AK Parti'den memnun olmayanlara hitap edemiyor. Hitap etmesi için ondan daha özgürlükçü, daha dünyaya açık olmalı ve halkın değerlerine yakın durmalı."
Başka ne beklenebilir ki! Cindoruk, 28 Şubat'ta da, milletvekili transferine zemin hazırlayan partisiyle, dönemin aktörlerine "şemsiye" açmamış mıydı?