Dünya kadar hızlı olmasa da Türkiye de değişiyor. Nihayet 3G hayatımıza girdi. Yani bundan sonra bilgiye daha hızla ulaşacağız...
Peki bu ne demek?
Sabah gazetesinin yazı işleri toplantısı için İzmir'deyim. Türkcell'in kurduğu 3G ağıyla İstanbul ve Ankara'ya bağlanacak ve günün haber gündemini minik telefon ekranları aracılığıyla tartışacağız.
Toplantı başlamadan bizi, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv arıyor. Önce Sabah Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'la, sonra da tek tek hepimizle konuşuyor.
Ciliv'in sözleri arasında en dikkat çeken cümle şu: "Türkiye daha fazla demokratikleşecek..."
Küresel çağı belki de en iyi bu söz özetliyor. Geçmişin aksine günümüzde teknoloji demokrasiyi zorunlu kılıyor. Yani yeni dönemde "demokrasiden kaçış yok..."
Eski dünyada sermaye "savaşları" zorunlu kılarken, günümüzde "demokrasi"yi öneriyor...
Geçmişte, insanlığın yararına birçok buluşun savaş teknolojisi sonucu geliştiğini hepimiz biliyoruz.
Oysa günümüzde yeni buluşların nedeni artık savaş değil, barış ve demokrasi... 3G bu sürecin bir ürünü...
Süreyya Ciliv şöyle diyor:
"3G dünyadaki en önemli üç buluştan biri... Bilgiye ulaşmak ve bilgiye katkıda bulunmak için yeni bir çağ başlıyor. Artık eğitimden sağlığa insanlar bilgiye daha hızlı ulaşacak. Bugün 4 milyar insan cep telefonuyla birbirine bağlı. Bu da ister istemez demokratikleşmeyi hızlandıracak..."
Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı kısaca hayatı bütün yönleriyle değiştirecek bir teknoloji biraz geç de olsa hayatımıza giriyor.
Peki, bir çağı geride bırakıp, yeni bir çağı başlatan bu teknoloji, siyaseti ve devleti nasıl etkileyecek?
İnternet'in hayatımızı derinden sarstığı bir çağda, ne devlet, ne de siyaset eski yapısıyla devam edemez. Yasakları da fazla sürdüremez. Toplumu demokratikleştiren teknoloji eninde sonunda devleti de, siyaseti de demokratikleştirecek.
İşte Türkiye son dönemde bu sancıyı yaşıyor.
Yıllardır halının altına süpürdüğümüz, yeni Anayasa, darbe, Kürt, Alevi ve türban meselesi gibi sorunlar bu nedenle gündemimizin ilk sıralarında...
Yeni teknoloji demokrasiyi, demokrasi de bu temel sorunların çözülmesini dayatıyor. Bu nedenle demokrasiden kaçış yok.
Kısaca yeni bir toplum doğuyor ve yine toplumun sorunlarına cevap veren siyasetçiler ayakta
kalacak. Eski siyaset de siyasetçiler de tarih oluyor.
