Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Günay'ın dikkatine

Turizmin türleri var: kültür turizmi, av turizmi, seks turizmi gibi. Son yıllarda buna kan dondurucu bir yenisi eklendi, ölüm turizmi.
Doktor eliyle can aldırtmanın yasak olduğu ülkelerde o kararı veren kişiler söz konusu işlemin yasal sayıldığı yerlere gidip kendilerini öldürtüyorlar.
Nasıl yerler oraları? İnsan canını hiçe saymakla ünlü geri kalmış bölgeler değil. Gelişmişlik ve uygarlıklarıyla övünen kimi Batı ülkeleri.
Örneğin, İsviçre. Özgürlüklere öylesine saygılı ki, "Ölmeyi isteme hakkını kısıtlamam" diyor.
Huyudur zaten: para hesaplarına en uygun işlere ahlak kılıfı uydurur. Kaçakçının, vurguncunun, eroincinin, eli kanlı diktatörün gizli servetini bankalarda değerlendirişini "müşteri varlıklarını açıklamama hakkı" ile perdeler.
Gelişen "acısız intihar" turizmini şık göstermek için de yasa çıkarmış. O ülkede birinin kendini öldürmesine yardım etmek suç değil ama, işlemden para kazanılmaması şartıyla.
Gelin görün ki o işle uğraşan kişi ve kurumların hesaplarını denetleyen yok. Para kazanıp kazanmamak süte kalmış. "Müşteriler" genellikle tanınmayan kişiler olduğundan, kokusu çıkmıyor.
Ama konuya ünlü birinin adı karışınca iş değişti.

***

Kraliyet Operası'nın eski orkestra şefi Sir Edward Downes İngiltere'nin en sevilen sanatçılarındandı. Onun en sevdiği kişi de 54 yıllık eşi, eski balerin Joan idi. Yazık ki doktorlar 74 yaşındaki o güzel kadına karaciğer ve pankreas kanseri teşhisi koyup kısa ömür biçtiler.
Sir Edward 85 yaşındaydı ama hasta değildi. Yine de Joan'sız hayatın yaşanmaya değmeyeceğine karar verdi.
İkisi Zurich'teki Dignitas Kliniği'ne gidip bir yatağa yan yana uzandılar, el ele tutuştular, verilen zehiri aynı anda içip öldüler. Her şey çok düzenliydi. Kurumun herhangi bir zorlama suçlamasından korunması için olay videoteype alındı.
Ancak uluslararası basın kurcalayınca faturası da açığa çıktı. İki ölüm için 14 bin dolar tahsil edilmiş. Şimdi iki bardak barbituratlı su, bir videokaset, bir hekim ve bir hemşirenin onar dakikalık hizmet maliyeti ile 14 bin dolar arasındaki farkın kazanç sayılıp sayılmayacağı tartışılmakta.
Batı hepimize paha biçilmez uygarlık ürünleri sunmuştur. Ama iki yüzünden biri de bu işte: ruhunu karartan parayı insandan değerli sayma pisliği.

***

Belki "Bir tek klinik uygulamasından böyle bir genelleme yapma" dersiniz. Peki, çok daha geniş çaplı bir olaya bakalım.
Gelişmiş ülkelerde sigaraya savaş açıldı. Tazminat davaları, yasaklar, vergiler, reklam kısıtlamaları, eğitim kampanyaları gibi önlemler sayesinde tiryakilik hızla gerilemekte oralarda.
Ama aynı ülkelerdeki dev tütün şirketlerinin üçüncü dünya bölgelerinde sürüm atağına kalkmalarına hükümetler ses çıkarmıyor.
Son numara bayilerin sigarayı paketle değil de tek tek satmaya yönlendirilmesi. Müthiş başarılı olduğu bildirilen bu namussuzluğun Afrika gibi yerlerde yol açtığı yıkım inanılır gibi değil.
Yoksulluk yüzünden oralarda tiryakilik oranı çok düşüktü. Bir paket sigara alacak para az kimsede vardı.
Tek tek satılınca çocuklar bile alabiliyor harçlıktan ya da hırsızlıktan biriktirilen paralarla.
Büyük bir "yarar" daha: paketlerin üstündeki yazılı ve resimli uyarıları görmemiş oluyorlar. Ve sonuç: birçok Afrika ülkesinde 10-13 yaş arası tiryaki sayısında patlama. Bir patlama da sigara şirketlerinin gelirlerinde.

***

Putin'in ziyareti politika, ekonomi, enerji açılarından önemli. Ama daha da önemli bir açı var: ruhsal etkileşim.
Hayır, saçmalamıyorum. Kemal Tahir ağabeyimin temel tezi bizim Batı bezirganlığı yanında tertemiz kalan toplumsal ruhumuzu o yönden ithal ettiğimiz kirlerden korumamız ve başka seçenekler aramamız gerektiğiydi.
Bugünkü Rusya bir yanıyla sonradan görmüşlük cehennemi. Ama bir yanıyla da Tolstoy'un, Çehov'un, Çaykovski'nin ülkesi. Hüzünlü insancıllık cenneti yani.
Doğalgaz ve nükleer enerjinin yanı sıra kültür yoluyla o hazineden de pay almaya baksak çocuklarımız adına akıllılık etmiş oluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA