Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir muhteşem Turgut Reis Gecesi..

Askerde ilk duyduğum sözdü.. "Önce kötü olalım, sonra iyi oluruz.." İki sene boyunca öğrendim ki, bu sadece bizim 77'nci dönem teğmen adaylarına değil, kıtaya ilk gelen herkese söylenen bir gelenek..
Şimdi bilgisayarın başına oturunca, 40 yıl evvelin lafı aklıma geldi.. Önce gecenin kızdığım, daha doğrusu herkesin fena halde kızdığı yanını anlatayım..
Daha doğrusu bir daha anlatayım..
Bunu hemen herkes ve her kurum yapıyor çünkü.. İnsana Ömer Seyfettin'in Diyet öyküsünü yedirircesine.. "Al ulan diyetini verdiğin kolu" diyip, konser salonunu terk etmek geldi içimden o ara..
Konser muhteşem başladı.. Ben de içimden alkışladım.. "Bravo.. Bin bravo.. 'Milleti buraya topladık, fırsat bu fırsat' diye nutuklar atmıyor, kimsenin dinlemediği laflarla havayı bulandırmıyorlar. Helal olsun. Dönüşte bunu ayrı yazı konusu yapacağım" diyerek..
Yanılmışım..
Meğer konuşmalar, "Ara"dan sonraya alınmış..
Bir kız çıktı.. Görevi "Festivali açmak üzere Doğuş Holding Ceo'su Hüsnü Akhan'ı davet ediyorum" demek..
Ne gezer.. Bir ucuz ilkokul kompozisyon edebiyatı.. Ayın şavkından, denizlerdeki yakamozlara, derin mavilerden bilmem neye..
Nihayet bitti. Hüsnü Akhan geldi.. "Hoş geldiniz.. Bu festivale katkılarınızla, Anadolu Güzel Sanatlar Liselerine enstrüman alınacak.Teşekkür ederiz. Beşinci D-Marin Klasik Müzik Festivalini açıyorum" diyecek.. Uzattı, uzattı.. Seyirci dayanamayıp alkışlarla kesmeye başladı.. Nihayet bitti.. Bu defa Festival Sanat Yönetmeni Yücel Canyaran nerdeyse ayni şeyleri bir daha anlattı..
İlk yarıdaki o muhteşem müzikle havaya girmiş, rüyalara dalmış seyirci, buz gibi bir soğuk duşla öfkeli ve huzursuz bir kalabalığa dönüştü..
"Bu memleket uzun laftan battı" diyen Şinasi Nahit Berker ustamızı bir kez daha rahmetle andım. Nokta..
Eleştirim ağır.. Ama başka çarem yok.. Bu hata hep ve artarak yapılıyor.. Önüne geçmenin yolu bu.. Eleştirileceklerini bilirlerse, lafı uzatmaz bir sanat olayını ucuz ve kimsenin dinlemediği açıklamalara, reklamlara kurban etmezler..

***

Ötesi bir rüya gecesiydi..
Turgut Reis Marinasında bir klasik konser ve 4500 seyirci.. Düşünebiliyor musunuz?.. 4500!.. Bunu sağlayan Doğuş.. Sanata yakınlığını, hizmetini çok iyi bildiğim Doğuş.. Bu ülkede kazandıklarının bir bölümünü bu ülke insanı için harcayan Doğuş.. Yıllar önce Fazıl Say'a turne düzenleyip klasik müziği Anadolu'ya götüren Doğuş.. Çocuk Orkestrası kurarak, minik yetenekleri destekleyen Doğuş.. Beş yıldır arkasında durarak bu festivali Dünya Takvimine sokmayı başaran ve 4500 kişiyi toplayan doğuş..
Harika bir konser alanı.. Fazıl'ın ifadesi "Dünyada eşi olmayan bir ses düzeni.." (Bravo Yesa).. Plastik sandalyelerin üzerine kadife örtüler örtmeye varıncaya dek özenilmiş ayrıntılar.. Ve de dünya çapında sanatçılar ve müzik gurupları..
Bu Doğuş alkışlanmaz da ne yapılır..
Keşke kalabilseydim. Keşke sonuna dek devam edebilseydim..
Bir gece için gittim Bodrum'a.. Öğleden sonra indim uçaktan.. Ertesi sabah yeniden bindim.. Ama değdi..
Bu muhteşem geceye değdi..
İbrahim Yazıcı yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde çıplak ayaklı kemancı Patricia Kopatchinskaja rüya gibi bir Mendelsohn çaldı.. Bu kız muhteşem.. Nasıl alıp götürüyor kemanının sesi insanı.. Nasıl büyülüyor..
Sonra Fazıl geldi.. Gershwin, Mavi Rapsodi.. Fazıl'ın piyanosuna bayılıyorum.. Bir başka rüyaya da o götürdü..
İkinci bölüm gene Patricia ile başladı. Bu defa Fazıl'ın Haremde 1001 Gecesi'ni dinledik.. Genç perküsyoncu Aykut Köselerli'nin ritimleriyle..
Konser bitti.. Yeniden başladı.. Sanki asıl konser o zaman başladı, öylesi..
Bis için ele ele gelen Fazıl'la Patrica coştular ve coşturdular..
Patrica kemanla oynadı, bizi de oynatırken, ama arada Fazıl düzenlemesi "Odam kireçtir"le kalbimizden vurdu.. Ardından Fazıl, Beethoven (Fur elise), Mozart (Alla Turca) ve Gershwin'le (Summertime) kendi düzenlemesi bir müthiş caz yaptı ki, olmaz böyle şey.. Öldük.. Öldük.. Dirildik mi, bilemem.. Orada kaldım.. Kalbim orada kaldı..
"Geceler sayılmaz yaşanmadıkça" demiş ya şair..
Yaşamak bu işte.. Sayılan gecelerime bir tane daha eklendi.. Ekleyenlere teşekkür..
Teşekkürler Doğuş.. Teşekkürler Fazıl, Patrica, Aykut, İbrahim.. Tüm orkestra.. Tüm emeği geçenler.. Beni karşılayan, ağırlayan ve uğurlayan sevgili dostum Ünal (Lobi) Uzun!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA