Abdurrahman Şimşek 'i bilirsiniz. Kendi alanında uzmanlaşmış bir isimdir. Özellikle, yaptığı Ergenekon haberleri ile tanınan SABAH muhabiri. Geçenlerde laflıyorduk. Ergenekon'dan başladık, sonra konu dünyayı kasıp kavuran, Domuz Gribi'ne geldi.
Abdurrahman'da garip bir panik! Dedim ki; "Boşuna endişelenme. Biz çoğunluğu Müslüman bir ülkeyiz. Domuzla filan işimiz olmaz. O nedenle bu grip de bizim buralara uğramaz!"
"Sandığın gibi değil ama" dedi. Sonra da paniğine neden olan mevzuyu anlatmaya başladı:
"Biliyor musun, giydiğimiz ayakkabıların çoğu domuz derisinden imal ediliyormuş. Şaka değil bu. İstanbul Emniyeti'nde görevli bir üst düzey Emniyet Amiri'nden öğrendim. Amir, Kadıköy Ayakkabı Dünyası'ndan 120 liraya bir ayakkabı almış. Yepyeni ayakkabıda leş gibi bir koku. Bir gün ziyaretine gelen deri imalatçısı arkadaşına gıcır gıcır görüntüsü olan ayakkabısını göstererek, 'Her akşam hanımdan bu ayakkabı yüzünden fırça yemekten bıktım. Niye böyle pis kokuyor bu ayakkabı?' diyerek dertlenmiş. Derici ustası arkadaşı usta emniyetçinin ayakkabısına alıcı gözüyle baktıktan sonra, 'Vallahi amirim. Bu domuz derisinden imal edilmiş, ondan kokuyor' deyince o ayakkabı ile defalarca Cuma Namazı'na gittiğini hatırlayıp şoke olmuş bizim amir! Ondan sonra da sıkı bir takibe başlamış ve acı gerçekle yüz yüze gelmiş. Meğerse ithal derilerin yüzde 40'ına yakını domuz derisinden gerçekleşiyormuş. Son yıllarda özellikle ayakkabıdaki maliyeti düşürmek için imalatçılar domuz derisi tercih ediyormuş. Bırakmamış işin peşini, elindeki faturayla Kadıköy'deki mağazaya giderek, 'Niye etiketlerin üzerine bunun domuz derisinden imal edildiğini yazmıyorsunuz?' diyerek hesap sormuş ve tüm belgeleri ile gerekli mercilere şikâyetini iletmiş. Domuz derisi ayakkabının İslami açıdan caiz olup olmadığı işin bir boyutu. Şimdi bir ikinci boyutu daha çıktı ortaya. Bu ayakkabılardan dolayı domuz gribi riski var mı yok mu?"
Bakalım Abdurrahman ve adını vermek istemediği Emniyetçi vatandaşın bu sorularına ilahiyatçı ve bilim adamları ne cevap verecek?